Translation meaning & definition of the word "reply" into Turkish language

noun

1. A statement (either spoken or written) that is made to reply to a question or request or criticism or accusation

• "I waited several days for his answer"

• "He wrote replies to several of his critics"

synonym:
• answer
,
• reply
,
• response

1. Bir soruyu veya isteği veya eleştiriyi veya suçlamayı yanıtlamak için yapılan bir ifade (konuşulan veya yazılan)

• "Yanıt için birkaç gün bekledim"

• "Birkaç eleştirmenine yanıt yazdı"

eşanlamlı:
• cevap

2. The speech act of continuing a conversational exchange

• "He growled his reply"

synonym:
• reply
,
• response

2. Konuşma değişimini sürdürme konuşma eylemi

• "O yanıtını verdi"

eşanlamlı:
• cevap

verb

1. React verbally

• "She didn't want to answer"

• "Answer the question"

• "We answered that we would accept the invitation"

synonym:
• answer
,
• reply
,
• respond

1. Sözlü tepki verin

• "O cevap vermek istemedi"

• "Soruya cevap ver"

• "Davetiyi kabul edeceğimize cevap verdik"

eşanlamlı:
• cevap
,
• yanıtlamak

Examples of using

Tom didn't reply to any of Mary's letter.

Tom Mary'nin mektuplarından herhangi birine cevap vermedi.

Thank you for your reply.

Yanıtınız için teşekkür ederim.

I can't reply to you immediately.

Sana hemen cevap veremem.

What was Tom's reply?

Tom'un cevabı neydi?

Tom didn't even bother to reply.

Tom bile cevap verme zahmetinde bulunmadı.

I had to wait for Tom's reply for a long time, but it was worth it.

Tom'un cevabı için uzun süre beklemek zorunda kaldım fakat o buna değdi.

Tom didn't get a reply.

Tom bir cevap almadı.

Tom's reply surprised Mary.

Tom'un cevabı Mary'yi şaşırttı.

Should I reply?

Cevap vermeli miyim?

Tom didn't reply.

Tom cevap vermedi.

I waited for a reply.

Ben bir cevap bekledim.

I sent an email to an old friend of mine. We haven't kept in touch for awhile, being that the last time we met was over two years ago and haven't contacted each other since. There's no reply from her yet. I'm starting to get anxious.

Eski bir arkadaşıma bir e-posta gönderdim. Son kez karşılaşmamız iki yıl önce olduğu için bir süre görüşmedik ve o zamandan beri birbirimizle temas kurmadık.Ondan henüz bir cevap yok. Endişelenmeye başlıyorum.

I'm sorry that I didn't reply sooner.

Daha kısa sürede cevap vermediğim için üzgünüm.

Because of his impolite reply, she got angry and slapped his face.

Onun kaba cevabından dolayı, o kızdı ve onun yüzüne tokat attı.

His rude reply provoked her to slap his face.

Onun kaba cevabı onun yüzüne tokat atması için onu kışkırttı.

I would appreciate a reply.

Bir cevaba minnettar olurdum.

We'd appreciate a reply.

Bir cevaba minnettar olurduk.

Tom didn't know how to reply.

Tom nasıl cevap vereceğini bilmiyordu.

I apologize for the late reply.

Geç cevap için özür dilerim.

Tom didn't reply to Mary's email message.

Tom Mary'nin eposta mesajına cevap vermedi.