Translation meaning & definition of the word "remarkable" into Turkish language

adjective

1. Unusual or striking

• "A remarkable sight"

• "Such poise is singular in one so young"

synonym:
• remarkable
,
• singular

1. Sıradışı veya çarpıcı

• "Fevkalade bir manzara"

• "Bu tür duruş çok genç birinde tekildir"

eşanlamlı:
• dikkat çekici
,
• kişisel

2. Worthy of notice

• "A noteworthy fact is that her students rarely complain"

• "A remarkable achievement"

synonym:
• noteworthy
,
• remarkable

2. Dikkate değer

• "Kayda değer bir gerçek, öğrencilerinin nadiren şikayet etmesidir"

• "Fevkalade bir başarı"

eşanlamlı:
• dikkate değer
,
• dikkat çekici

Examples of using

Tom is really quite a remarkable person.

Tom gerçekten oldukça dikkat çekici bir kişidir.

Tom is a remarkable young man.

Tom fevkalade genç bir adam.

Tom is a remarkable person.

Tom dikkat çekici bir kişi.

You're the remarkable one.

Sen dikkat çekici birisin.

You're a remarkable person.

Sen olağanüstü bir insansın.

We've had some remarkable results.

Bazı dikkat çekici sonuçlar elde ettik.

Mary is a remarkable woman.

Mary dikkat çekici bir kadın.

Mary is a remarkable girl.

Mary dikkat çekici bir kız.

I think Tom is a pretty remarkable person.

Tom'un oldukça dikkate değer bir kişi olduğunu düşünüyorum.

I've seen Tom do some remarkable things.

Tom'un bazı dikkate değer şeyler yaptığını gördüm.

I've seen Tom do some pretty remarkable things.

Tom'un bazı dikkate değer şeyler yaptığını gördüm.

This is remarkable.

Bu dikkat çekici.

It was remarkable.

Dikkat çekiciydi.

Tom was remarkable.

Tom dikkat çekiciydi.

You're remarkable.

Sen dikkat çekicisin.

Tom is remarkable.

Tom dikkat çekici.

The recent advances in medicine are remarkable.

Tıptaki son gelişmeler dikkat çekicidir.

Tom and Mary have achieved remarkable results using their new technique.

Tom ve Mary, yeni tekniği kullanarak dikkat çekici sonuçlar elde ettiler.

She achieved remarkable results.

O, dikkate değer sonuçlar elde etti.

He has a remarkable aptitude for music.

Onun müziğe olağanüstü bir yeteneği var.