Lingvanex Tranalator

Translator for


translation app

Lingvanex - your universal translation app

Translator for

Download For Free

Translation meaning & definition of the word "remain" into Turkish language

Türk diline "kalan" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı

EnglishTurkish

Remain

[Kalmak]
/rɪmen/

verb

1. Stay the same

  • Remain in a certain state
  • "The dress remained wet after repeated attempts to dry it"
  • "Rest assured"
  • "Stay alone"
  • "He remained unmoved by her tears"
  • "The bad weather continued for another week"
    synonym:
  • stay
  • ,
  • remain
  • ,
  • rest

1. Aynı kalmak

  • Belirli bir durumda kalmak
  • "Giysi, tekrar tekrar kurumaya çalıştıktan sonra ıslak kaldı"
  • "Emin ol" deyin"
  • "Yalnız kalın"
  • "Ağırlarından hareketsiz kaldı"
  • "Kötü hava bir hafta daha devam etti"
    eşanlamlı:
  • kalmak
  • ,
  • dinlenme

2. Continue in a place, position, or situation

  • "After graduation, she stayed on in cambridge as a student adviser"
  • "Stay with me, please"
  • "Despite student protests, he remained dean for another year"
  • "She continued as deputy mayor for another year"
    synonym:
  • stay
  • ,
  • stay on
  • ,
  • continue
  • ,
  • remain

2. Bir yerde, pozisyonda veya durumda devam edin

  • "Eğitiminden sonra, öğrenci danışmanı olarak cambridge'de kaldı"
  • "Benimle kal lütfen"
  • "Öğrenci protestolarına rağmen, bir yıl daha dean olarak kaldı"
  • "Bir yıl daha belediye başkan yardımcısı olarak devam etti"
    eşanlamlı:
  • kalmak
  • ,
  • devam etmek

3. Be left

  • Of persons, questions, problems, results, evidence, etc.
  • "There remains the question of who pulled the trigger"
  • "Carter remains the only president in recent history under whose presidency the u.s. did not fight a war"
    synonym:
  • remain

3. Sol olmak

  • Kişilerin, soruların, sorunların, sonuçların, kanıtların vb.
  • "Tetiği kimin çektiği sorusu devam ediyor"
  • "Carter, yakın tarihte, başkanlık döneminde abd'nin bir savaşla savaşmadığı tek başkan olmaya devam ediyor"
    eşanlamlı:
  • kalmak

4. Stay behind

  • "The smell stayed in the room"
  • "The hostility remained long after they made up"
    synonym:
  • persist
  • ,
  • remain
  • ,
  • stay

4. Geride kalmak

  • "Koku odada kaldı"
  • "Düşmanlık, uydurulduktan çok sonra kaldı"
    eşanlamlı:
  • sürdürmek
  • ,
  • kalmak

Examples of using

Tom and Mary didn't wish to remain married to each other.
Tom ve Mary birbirleriyle evli kalmak istemediler.
You will remain here until you are summoned.
Çağırılıncaya kadar burada kalacaksın.
We'll remain here for the night.
Gece burada kalacağız.