Translation meaning & definition of the word "relevant" into Turkish language

adjective

1. Having a bearing on or connection with the subject at issue

• "The scientist corresponds with colleagues in order to learn about matters relevant to her own research"

synonym:
• relevant

1. Söz konusu konuyla ilgili bir etkiye sahip olmak veya bağlantı kurmak

• "Bilim adamı, kendi araştırmasıyla ilgili konuları öğrenmek için meslektaşlarına karşılık gelir"

eşanlamlı:
• uygun

Examples of using

That's not relevant.

Bu ilgili değil.

It wasn't relevant.

Bu ilgili değildi.

Is that relevant?

Alakalı mı?

How is this relevant?

Bu nasıl ilişkilidir?

I thought his opinion was relevant.

Onun fikrinin konu ile ilgili olduğunu düşünmüştüm.

The content of his speech is not relevant to the subject.

Konuşmasının içeriği, konu ile ilgili değildir.

I hope this expense report contains all the relevant business expenses because I'm not paying a cent more after this.

Umarım bu harcama raporu tüm ilişkili iş masraflarını içerir,çünkü bundan bir sent daha fazlasını ödemeyeceğim.