Translation meaning & definition of the word "relative" into Turkish language
Türk diline "akraba" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Relative
[Akraba]/rɛlətɪv/
noun
1. A person related by blood or marriage
- "Police are searching for relatives of the deceased"
- "He has distant relations back in new jersey"
- synonym:
- relative ,
- relation
1. Kan veya evlilikle ilgili bir kişi
- "Polis ölenlerin akrabalarını arıyor"
- "New jersey'de uzak ilişkileri var"
- eşanlamlı:
- akraba ,
- ilişki
2. An animal or plant that bears a relationship to another (as related by common descent or by membership in the same genus)
- synonym:
- relative ,
- congener ,
- congenator ,
- congeneric
2. Başka biriyle ilişki taşıyan bir hayvan veya bitki (ortak iniş veya aynı cinse üyelik ile ilgili olarak)
- eşanlamlı:
- akraba ,
- türdeş ,
- doğuştan
adjective
1. Estimated by comparison
- Not absolute or complete
- "A relative stranger"
- synonym:
- relative ,
- comparative
1. Karşılaştırmaya göre tahmin edilir
- Mutlak veya tam değil
- "Göreceli bir yabancı"
- eşanlamlı:
- akraba ,
- karşılaştırmalı
2. Properly related in size or degree or other measurable characteristics
- Usually followed by `to'
- "The punishment ought to be proportional to the crime"
- "Earnings relative to production"
- synonym:
- proportional ,
- relative
2. Boyut, derece veya diğer ölçülebilir özelliklerle uygun şekilde ilişkilidir
- Genellikle `to' takip eder'
- "Ceza suçla orantılı olmalı"
- "Üretimle ilgili kazançlar"
- eşanlamlı:
- orantılı ,
- akraba
Examples of using
The nuclear family is a young prejudice; in fact, families have only been built around the few immediate members in the last 50 or 60 years of relative wealth.
Çekirdek aile genç bir önyargıdır; aslında, aileler sadece göreli zenginliğin son 50 ya da 60 yılı içinde birkaç yakın üyenin etrafında inşa edilmiştir.
Tom is a close relative of mine.
Tom benim yakın bir akrabam.
He is my only living relative.
O benim yaşayan tek akrabamdır.