Translation meaning & definition of the word "rein" into Turkish language
Türk diline "rein" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Rein
[Dizgin]/ren/
noun
1. One of a pair of long straps (usually connected to the bit or the headpiece) used to control a horse
- synonym:
- rein
1. Bir atı kontrol etmek için kullanılan bir çift uzun kayıştan biri (genellikle bit veya başlığa bağlı)
- eşanlamlı:
- dizgin
2. Any means of control
- "He took up the reins of government"
- synonym:
- rein
2. Her türlü kontrol
- "Hükümetin dizginlerini aldı"
- eşanlamlı:
- dizgin
verb
1. Control and direct with or as if by reins
- "Rein a horse"
- synonym:
- harness ,
- rein in ,
- draw rein ,
- rein
1. Dizginlerle veya dizginler gibi kontrol edin ve yönlendirin
- "At kazanmak"
- eşanlamlı:
- koşum ,
- dizginlemek ,
- dizginleri çekmek ,
- dizgin
2. Stop or slow up one's horse or oneself by or as if by pulling the reins
- "They reined in in front of the post office"
- synonym:
- rein ,
- rein in
2. Atını ya da kendini dizginleri çekerek ya da sanki durdurun ya da yavaşlatın
- "Postanenin önünde durdular"
- eşanlamlı:
- dizgin ,
- dizginlemek
3. Stop or check by or as if by a pull at the reins
- "He reined in his horses in front of the post office"
- synonym:
- rein ,
- rein in
3. Dur veya dizginleri bir çekme tarafından ya da sanki kontrol edin
- "Postanenin önünde atlarına dizildi"
- eşanlamlı:
- dizgin ,
- dizginlemek
4. Keep in check
- "Rule one's temper"
- synonym:
- rule ,
- harness ,
- rein
4. Kontrol altında tutmak
- "Kuvvetli kişinin öfkesi"
- eşanlamlı:
- kural ,
- koşum ,
- dizgin