Translation meaning & definition of the word "regularly" into Turkish language

adverb

1. In a regular manner

• "Letters arrived regularly from his children"

synonym:
• regularly
,
• on a regular basis

1. Düzenli olarak

• "Kocalarından düzenli olarak mektuplar geldi"

eşanlamlı:
• düzenli olarak

2. Having a regular form

• "Regularly shaped objects"

synonym:
• regularly

2. Düzenli bir forma sahip olmak

• "Düzenli şekilli nesneler"

eşanlamlı:
• düzenli olarak

3. In a regular way without variation

• "Try to breathe evenly"

synonym:
• regularly

3. Varyasyon olmadan düzenli bir şekilde

• "Eşit nefes almaya çalışın"

eşanlamlı:
• düzenli olarak

Examples of using

Did you know that men who regularly take birth control pills don't get pregnant?

Düzenli olarak doğum kontrol hapı kullanan erkeklerin hamile kalmadıklarını biliyor muydunuz?

Did you know that men who regularly take birth control pills don't get pregnant?

Düzenli olarak doğum kontrol hapı kullanan erkeklerin hamile kalmadıklarını biliyor muydun?

Tom regularly eats sushi with his mother.

Tom annesiyle birlikte düzenli olarak suşi yer.

Washing your hands regularly is a good way to prevent catching some diseases.

Ellerinizi düzenli olarak yıkama bazı hastalıklara yakalanmayı önlemek için iyi bir yoldur.

Does the error occur regularly or sporadically? Is the error reproducible?

Hata normal mi yoksa düzensiz mi meydana geldi? Hata yeniden üretilebilir mi?

Did you know that men who regularly take the birth control pill don't get pregnant?

Sürekli olarak doğum kontrol hapı alan insanların hamile kalmayacaklarını biliyor muydunuz?

She practices playing the piano regularly.

O düzenli olarak piyano çalışması yapar.

She used to visit me regularly.

O, beni düzenli olarak ziyaret ederdi.

You have to eat regularly.

Düzenli olarak yemek zorundasın.

I regularly go to bed at nine.

Ben düzenli olarak saat dokuzda yatmaya giderim.

I write articles regularly.

Devamlı, makaleler yazarım.

You'll have to visit me regularly for a while.

Bir müddet beni düzenli olarak ziyaret etmek zorunda kalacaksın.

Are you taking any medicine regularly?

Düzenli olarak herhangi bir ilaç alıyor musun?

I believe in exercising regularly.

Düzenli egzersiz yapmaya inanıyorum.