Everyone has the right to freedom of opinion and expression; this right includes freedom to hold opinions without interference and to seek, receive and impart information and ideas through any media and regardless of frontiers.
Herkesin düşünce ve ifade özgürlüğü hakkı vardır; bu hak, müdahale olmaksızın fikir sahibi olma ve sınırlara bakılmaksızın her türlü medya aracılığıyla bilgi ve fikir arama, alma ve yayma özgürlüğünü içerir.
She buys what she wants regardless of the cost.
Maliyeti ne olursa olsun istediğini satın alıyor.
He says what he thinks regardless of other people's feeling.
Başkalarının hislerine aldırmadan ne düşündüğünü söylüyor.
Every person will be admitted regardless of his or her age.
Yaşı ne olursa olsun herkes kabul edilecektir.
I will go regardless of the weather.
Hava nasıl olursa olsun gideceğim.
Everyone is eligible regardless of nationality.
Milliyeti ne olursa olsun herkes hak sahibidir.
The reckless girl climbed the tree regardless of danger.
Pervasız kız tehlikeye aldırmadan ağaca tırmandı.
The reckless girl climbed the tree regardless of danger.
Pervasız kız tehlikeye aldırmadan ağaca tırmandı.
The party set out regardless of the bad weather.
Parti, kötü hava durumu ne olursa olsun yola çıktı.
My roommate is prodigal when it comes to spending money on movies; he buys them the day they're released, regardless of price.
Konu filmlere para harcamak olduğunda oda arkadaşım müsriftir; fiyatı ne olursa olsun onları vizyona girdikleri gün satın alır.