Translation meaning & definition of the word "recent" into Turkish language

noun

1. Approximately the last 10,000 years

synonym:
• Holocene
,
• Holocene epoch
,
• Recent
,
• Recent epoch

1. Yaklaşık olarak son 10.000 yıldır

eşanlamlı:
• Holosen
,
• Holosen çağı
,
• Son günlerdeki
,
• Son çağ

adjective

1. New

• "Recent graduates"

• "A recent addition to the house"

• "Recent buds on the apple trees"

synonym:
• recent

1. Yeni

• "Son mezunlar"

• "Ev için son bir ek"

• "Elma ağaçlarındaki son tomurcuklar"

eşanlamlı:
• son günlerdeki

2. Of the immediate past or just previous to the present time

• "A late development"

• "Their late quarrel"

• "His recent trip to africa"

• "In recent months"

• "A recent issue of the journal"

synonym:
• late(a)
,
• recent

2. Yakın geçmişten ya da şimdiki zamandan öncekinden

• "Geç bir gelişme"

• "Geç kavgaları"

• "Son afrika gezisi"

• "Son aylarda"

• "Derginin yeni sayısı"

eşanlamlı:
• geç(a)
,
• son günlerdeki

Examples of using

The recent advances in medicine are remarkable.

Tıptaki son gelişmeler dikkat çekicidir.

The massacre in Norway and the recent rebellion and the booty in England, are dreadful in consideration of the circumstances that the world drifted into.

Norveç'te yaşanan katliam ve son günlerde İngiltere'deki ayaklanma ve yağma, dünyanın içine sürüklendiği durum itibarı ile dehşet vericidir.

What's his most recent novel?

Onun en son romanı nedir?

Is that a recent photo?

O, son zamanlarda çekilmiş bir fotoğraf mıdır?

I have not eaten any seafood since the recent oil spill.

Son petrol sızıntısından beri hiç deniz ürünü yemedim.

This dictionary isn't the most recent version.

Bu sözlük en son sürüm değil.

When was your most recent dental appointment?

En son diş randevun ne zamandı?

This United Nations resolution calls for the withdrawal of Israel armed forces from territories occupied in the recent conflict.

Bu Birleşmiş Milletler kararı İsrail'in silahlı güçlerinin son çatışmalarda işgal edilen bölgelerden çekilmesini istemektedir.

She knows much about recent fashions.

O, şimdiki moda hakkında çok şey bilir.

I am impressed by your recent advertisement in the New York Times.

New York Times'daki son ilanınızdan etkilendim.

Attach a recent photograph to your application form.

Başvuru formunuza yeni bir fotoğrafınızı tutturun.

The computer is a recent invention.

Bilgisayar yeni bir buluştur.

The computer is a relatively recent invention.

Bilgisayar nispeten yeni bir buluş.

Jack's car is a recent model.

Jack'in arabası son model.

The number of tourists has increased greatly in recent years.

Turist sayısı son yıllarda büyük oranda arttı.

The recent frequency of earthquakes makes us nervous.

Şu sıralardaki deprem sıklığı bizi endişelendiriyor.

Chemistry has made notable progress in recent years.

Kimya bilimi son zamanlarda dikkate değer bir gelişim gösterdi.