Translation meaning & definition of the word "received" into Turkish language

adjective

1. Conforming to the established language usage of educated native speakers

• "Standard english" (american)

• "Received standard english is sometimes called the king's english" (british)

synonym:
• standard
,
• received

1. Eğitimli anadili konuşanların yerleşik dil kullanımına uygun olarak

• "Standart i̇ngilizce" (amerikan)

• "Alınan standart i̇ngilizce bazen kralın i̇ngilizcesi" (british) olarak adlandırılır

eşanlamlı:
• standart
,
• almak

2. Widely accepted as true or worthy

• "A received moral idea"

• "Received political wisdom says not

• Surveys show otherwise"- economist

synonym:
• received

2. Yaygın olarak doğru veya layık olarak kabul edilir

• "Alınmış bir ahlaki fikir"

• "Alınan siyasi bilgelik değil diyor

• Anketler aksini gösteriyor"- ekonomist

eşanlamlı:
• almak

Examples of using

We've received thirteen complaints so far this week.

Bu hafta şimdiye kadar on üç şikayet aldık.

We received an anonymous tip.

İsimsiz bir ihbar aldık.

Tom received a fax from Mary this morning.

Tom bu sabah Mary'den bir faks aldı.

I received an email from Tom this morning.

Tom'dan bu sabah bir e-posta aldım.

I received a letter in French last week.

Geçen hafta Fransızca bir mektup aldım.

I received the same advice as you.

Ben sizin gibi aynı tavsiyeyi aldım.

Tom received a birthday card from Mary.

Tom Mary'den bir doğum günü kartı aldı.

I received your note.

Notunu aldım.

I received your message.

Mesajını aldım.

I received your message yesterday.

Dün mesajını aldım.

I received this fax from Tom.

Bu faksı Tom'dan aldım.

I received a call from Tom this afternoon.

Bu öğleden sonra Tom'dan bir çağrı aldım.

I've received another message from Tom.

Tom'dan bir mesaj daha aldım.

Who received it?

Onu kim aldı?

I want to know what happened to the gun you received from Tom.

Tom'dan aldığın silaha ne olduğunu bilmek istiyorum.

I want to know what happened to the pistol that you received from Tom.

Tom'dan aldığın tabancaya ne olduğunu bilmek istiyorum.

I've received it too.

Ben de onu aldım.

I thought I had paid the monthly fee, but I received a phone call from the school saying that the bill still needs to be paid.

Aylık ücreti ödediğimi düşünüyordum fakat okuldan hâlâ ödenmesi gereken fatura olduğunu söyleyen bir telefon çağrısı aldım.

I received my electricity bill.

Elektrik faturamı teslim aldım.

This is the nicest present I've ever received.

Bu şimdiye kadar aldığım en güzel hediye.