Translation meaning & definition of the word "receive" into Turkish language
Türk diline "almak" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
Receive
[Almak]verb
1. Get something
- Come into possession of
- "Receive payment"
- "Receive a gift"
- "Receive letters from the front"
- synonym:
- receive ,
- have
1. Bir şey almak
- Ele geçirmek
- "Ödeme alın"
- "Hediye al"
- "Önden mektupları al"
- eşanlamlı:
- almak ,
- sahip olmak
2. Receive a specified treatment (abstract)
- "These aspects of civilization do not find expression or receive an interpretation"
- "His movie received a good review"
- "I got nothing but trouble for my good intentions"
- synonym:
- receive ,
- get ,
- find ,
- obtain ,
- incur
2. Belirli bir tedavi alın (özet)
- "Medeniyetin bu yönleri ifade bulmaz veya bir yorum almaz"
- "Film iyi bir eleştiri aldı"
- "İyi niyetlerim için beladan başka bir şeyim yok"
- eşanlamlı:
- almak ,
- edinmek ,
- bulmak ,
- elde etmek ,
- girmek
3. Register (perceptual input)
- "Pick up a signal"
- synonym:
- pick up ,
- receive
3. Kayıt (algısal giriş)
- "Bir sinyal al"
- eşanlamlı:
- kaldırmak ,
- almak
4. Go through (mental or physical states or experiences)
- "Get an idea"
- "Experience vertigo"
- "Get nauseous"
- "Receive injuries"
- "Have a feeling"
- synonym:
- experience ,
- receive ,
- have ,
- get
4. Geçin (zihinsel veya fiziksel durumlar veya deneyimler)
- "Bir fikir edin"
- "Deneyim vertigo"
- "Mide bulantısı olsun"
- "Yaralanmaları alın"
- "Bir duyguya sahip ol"
- eşanlamlı:
- tecrübe ,
- almak ,
- sahip olmak ,
- edinmek
5. Express willingness to have in one's home or environs
- "The community warmly received the refugees"
- synonym:
- receive ,
- take in ,
- invite
5. Kişinin evinde veya çevresinde sahip olma isteğini ifade edin
- "Toplum mültecileri sıcak karşıladı"
- eşanlamlı:
- almak ,
- içeri almak ,
- davet etmek
6. Accept as true or valid
- "He received christ"
- synonym:
- receive
6. Doğru veya geçerli kabul edin
- "Mesih'i aldı"
- eşanlamlı:
- almak
7. Bid welcome to
- Greet upon arrival
- synonym:
- welcome ,
- receive
7. Hoşgeldiniz demek
- Varışta selamlamak
- eşanlamlı:
- hoş geldin ,
- almak
8. Convert into sounds or pictures
- "Receive the incoming radio signals"
- synonym:
- receive
8. Seslere veya resimlere dönüştürün
- "Gelen radyo sinyallerini alın"
- eşanlamlı:
- almak
9. Experience as a reaction
- "My proposal met with much opposition"
- synonym:
- meet ,
- encounter ,
- receive
9. Bir tepki olarak deneyim
- "Teklifim çok muhalefetle karşılaştı"
- eşanlamlı:
- buluşmak ,
- karşılaşma ,
- almak
10. Have or give a reception
- "The lady is receiving sunday morning"
- synonym:
- receive
10. Resepsiyon ver ya da ver
- "Bayan pazar sabahı alıyor"
- eşanlamlı:
- almak
11. Receive as a retribution or punishment
- "He got 5 years in prison"
- synonym:
- get ,
- receive
11. Ceza veya ceza olarak alın
- "5 yıl hapis yattı"
- eşanlamlı:
- edinmek ,
- almak
12. Partake of the holy eucharist sacrament
- synonym:
- receive
12. Kutsal efkaristiya kutsallığının bir parçası
- eşanlamlı:
- almak
13. Regard favorably or with disapproval
- "Her new collection of poems was not well received"
- synonym:
- receive
13. Olumlu ya da onaylamama ile düşünün
- "Yeni şiir koleksiyonu iyi karşılanmadı"
- eşanlamlı:
- almak