Translation meaning & definition of the word "reading" into Turkish language
Türk diline "okuma" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
Reading
[Okuma]noun
1. The cognitive process of understanding a written linguistic message
- "His main reading was detective stories"
- "Suggestions for further reading"
- synonym:
- reading
1. Yazılı bir dilsel mesajı anlamanın bilişsel süreci
- "Ana okuması dedektif hikâyeleriydi"
- "Daha fazla okuma için öneriler"
- eşanlamlı:
- okuma
2. A particular interpretation or performance
- "On that reading it was an insult"
- "He was famous for his reading of mozart"
- synonym:
- reading
2. Belirli bir yorum veya performans
- "Bu okuma bir hakaretti"
- "Mozart'ı okumasıyla ünlüydü"
- eşanlamlı:
- okuma
3. A datum about some physical state that is presented to a user by a meter or similar instrument
- "He could not believe the meter reading"
- "The barometer gave clear indications of an approaching storm"
- synonym:
- reading ,
- meter reading ,
- indication
3. Bir kullanıcıya bir metre veya benzeri bir enstrüman tarafından sunulan bazı fiziksel durum hakkında bir datum
- "Metre okumasına inanamadı"
- "Barometre yaklaşan bir fırtınanın açık belirtilerini verdi"
- eşanlamlı:
- okuma ,
- sayaç okuma ,
- işaret
4. Written material intended to be read
- "The teacher assigned new readings"
- "He bought some reading material at the airport"
- synonym:
- reading ,
- reading material
4. Okunması amaçlanan yazılı materyal
- "Öğretmen yeni okumalar verdi"
- "Havaalanında bazı okuma materyalleri aldı"
- eşanlamlı:
- okuma ,
- okuma materyali
5. A mental representation of the meaning or significance of something
- synonym:
- interpretation ,
- reading ,
- version
5. Bir şeyin anlamının veya öneminin zihinsel temsili
- eşanlamlı:
- yorumlama ,
- okuma ,
- versiyon
6. A city on the river thames in berkshire in southern england
- synonym:
- Reading
6. Güney i̇ngiltere'de berkshire'da thames nehri üzerinde bir şehir
- eşanlamlı:
- Okuma
7. A public instance of reciting or repeating (from memory) something prepared in advance
- "The program included songs and recitations of well-loved poems"
- synonym:
- recitation ,
- recital ,
- reading
7. Önceden hazırlanmış bir şeyi (hafızadan) tekrarlamanın veya tekrarlamanın halka açık bir örneği
- "Program, sevilen şiirlerin şarkılarını ve ezberlerini içeriyordu"
- eşanlamlı:
- okuma ,
- ifade
8. The act of measuring with meters or similar instruments
- "He has a job meter reading for the gas company"
- synonym:
- reading ,
- meter reading
8. Metre veya benzeri aletlerle ölçme eylemi
- "Gaz şirketi için bir iş sayacı okuması var"
- eşanlamlı:
- okuma ,
- sayaç okuma