Can you reach what's on the top shelf?
Üst raftakine ulaşabilir misin?
I stood on a chair so I could reach the top shelf.
Üst rafa ulaşabilmek için bir sandalyenin üzerinde durdum.
I still can't reach Tom.
Hala Tom'a ulaşamıyorum.
I just haven't been able to reach Tom.
Sadece Tom'a ulaşamadım.
I've been trying to reach you.
Sana ulaşmaya çalışıyordum.
I've been trying to reach you.
Sana ulaşmaya çalışıyordum.
I've been trying to reach Tom.
Tom'a ulaşmaya çalışıyordum.
I've been trying to reach Tom for a month.
Bir aydır Tom'a ulaşmaya çalışıyorum.
I haven't been able to reach Tom.
Tom'a ulaşamadım.
I can probably reach Tom right now.
Muhtemelen şu anda Tom'a ulaşabilirim.
I can probably reach Tom by phone right now.
Şu anda muhtemelen Tom'a telefonla ulaşabilirim.
I can't reach Tom.
Tom'a ulaşamıyorum.
Can you reach it?
Ulaşabilir misin?
Where can I reach you?
Sana nerden ulaşabilirim?
How did we reach this point?
Bu noktaya nasıl geldik?
It took me two hours to reach Yokohama.
Yokohama'ya ulaşmam iki saatimi aldı.
I can't change the direction of the wind, but I can adjust my sails to always reach my destination.
Rüzgarın yönünü değiştiremem ama yelkenlerimi her zaman gideceğim yere ulaşacak şekilde ayarlayabilirim.
Tom tried to reach Mary.
Tom Mary'ye ulaşmaya çalıştı.
Tom could tell that it would be impossible to reach a compromise with Mary.
Tom Mary ile bir uzlaşmaya varmanın imkansız olacağını söyleyebilirdi.
Tom thought he could reach the airport on time if he drove a little over the speed limit.
Tom hız sınırını biraz aşarsa havaalanına zamanında ulaşabileceğini düşündü.
For free English to Turkish translation, utilize the Lingvanex translation apps.
We apply ultimate machine translation technology and artificial intelligence to offer a free Turkish-English online text translator.