Translation meaning & definition of the word "ray" into Turkish language
Türk diline "ray" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
Ray
[Ray]noun
1. A column of light (as from a beacon)
- synonym:
- beam ,
- beam of light ,
- light beam ,
- ray ,
- ray of light ,
- shaft ,
- shaft of light ,
- irradiation
1. Bir ışık sütunu (bir işaret fenerinden olduğu gibi)
- eşanlamlı:
- ışın ,
- ışık demeti ,
- ray ,
- şaft ,
- ışınlama
2. A branch of an umbel or an umbelliform inflorescence
- synonym:
- ray
2. Bir göbek dalı veya umbelliform çiçeklenme
- eşanlamlı:
- ray
3. (mathematics) a straight line extending from a point
- synonym:
- ray
3. (matematik) bir noktadan uzanan düz bir çizgi
- eşanlamlı:
- ray
4. A group of nearly parallel lines of electromagnetic radiation
- synonym:
- beam ,
- ray ,
- electron beam
4. Bir grup elektromanyetik radyasyonun paralel çizgileri
- eşanlamlı:
- ışın ,
- ray ,
- elektron demeti
5. The syllable naming the second (supertonic) note of any major scale in solmization
- synonym:
- re ,
- ray
5. Solmizasyonda herhangi bir büyük ölçeğin ikinci (supertonic) notasını adlandıran hece
- eşanlamlı:
- yeniden ,
- ray
6. Any of the stiff bony spines in the fin of a fish
- synonym:
- ray
6. Bir balığın yüzgecindeki sert kemikli dikenlerden herhangi biri
- eşanlamlı:
- ray
7. Cartilaginous fishes having horizontally flattened bodies and enlarged winglike pectoral fins with gills on the underside
- Most swim by moving the pectoral fins
- synonym:
- ray
7. Yatay olarak düzleştirilmiş gövdelere ve alt tarafta solungaçları olan genişlemiş kanat benzeri pektoral yüzgeçlere sahip kıkırdaklı balıklar
- Çoğu pektoral yüzgeçleri hareket ettirerek yüzer
- eşanlamlı:
- ray
verb
1. Emit as rays
- "That tower rays a laser beam for miles across the sky"
- synonym:
- ray
1. Işınlar gibi yaymak
- "Bu kule gökyüzünde kilometrelerce boyunca bir lazer ışını ışınlıyor"
- eşanlamlı:
- ray
2. Extend or spread outward from a center or focus or inward towards a center
- "Spokes radiate from the hub of the wheel"
- "This plants radiate spines in all directions"
- synonym:
- radiate ,
- ray
2. Bir merkezden veya odaktan dışa veya bir merkeze doğru içe doğru genişletin veya yayın
- "Sözcükler tekerleğin göbeğinden yayılır"
- "Bu bitkiler dikenleri her yöne yayar"
- eşanlamlı:
- yaymak ,
- ray
3. Expose to radiation
- "Irradiate food"
- synonym:
- irradiate ,
- ray
3. Radyasyona maruz bırakmak
- "Gıdayı radyasyon"
- eşanlamlı:
- ışınlamak ,
- ray