Translation meaning & definition of the word "rash" into Turkish language
Türk diline "çöp" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Rash
[Döküntü]/ræʃ/
noun
1. Any red eruption of the skin
- synonym:
- rash ,
- roseola ,
- efflorescence ,
- skin rash
1. Cildin herhangi bir kırmızı patlaması
- eşanlamlı:
- döküntü ,
- güllaç ,
- tozlaşma ,
- deri döküntüsü
2. A series of unexpected and unpleasant occurrences
- "A rash of bank robberies"
- "A blizzard of lawsuits"
- synonym:
- rash ,
- blizzard
2. Bir dizi beklenmedik ve hoş olmayan olay
- "Bir yığın banka soygunu"
- "Bir kar fırtınası dava"
- eşanlamlı:
- döküntü ,
- kar fırtınası
adjective
1. Imprudently incurring risk
- "Do something rash that he will forever repent"- george meredith
- synonym:
- rash
1. Tedbirsiz bir şekilde risk almak
- "Sonsuza dek tövbe edeceği bir şey yap" - george meredith
- eşanlamlı:
- döküntü
2. Marked by defiant disregard for danger or consequences
- "Foolhardy enough to try to seize the gun from the hijacker"
- "Became the fiercest and most reckless of partisans"-macaulay
- "A reckless driver"
- "A rash attempt to climb mount everest"
- synonym:
- foolhardy ,
- heady ,
- rash ,
- reckless
2. Tehlike veya sonuçlara meydan okuyan saygısızlık ile işaretlenmiştir
- "Saldırgan korsanının silah ele geçirmek için denemek için yeterince aptal"
- "Partizanların en ateşli ve en umursamazı oldu"-macaulay
- "Pervasız bir sürücü"
- "Everest dağı'na tırmanmak için bir döküntü girişimi"
- eşanlamlı:
- müşfik ,
- kuvvetli ,
- döküntü ,
- aldırışsız
Examples of using
Tom has a rash.
Tom'un bir kaşıntısı var.
I have a rash around my anus.
Kıçımın etrafında kaşıntı var.
A rash broke out on her neck.
Onun boynunda isilik döktü.