Translation meaning & definition of the word "raft" into Turkish language
Türk diline "zanaat" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Raft
[Şal]/ræft/
noun
1. A flat float (usually made of logs or planks) that can be used for transport or as a platform for swimmers
- synonym:
- raft
1. Taşıma için veya yüzücüler için bir platform olarak kullanılabilen düz bir şamandıra (genellikle kütük veya tahtadan yapılır)
- eşanlamlı:
- şal
2. (often followed by `of') a large number or amount or extent
- "A batch of letters"
- "A deal of trouble"
- "A lot of money"
- "He made a mint on the stock market"
- "See the rest of the winners in our huge passel of photos"
- "It must have cost plenty"
- "A slew of journalists"
- "A wad of money"
- synonym:
- batch ,
- deal ,
- flock ,
- good deal ,
- great deal ,
- hatful ,
- heap ,
- lot ,
- mass ,
- mess ,
- mickle ,
- mint ,
- mountain ,
- muckle ,
- passel ,
- peck ,
- pile ,
- plenty ,
- pot ,
- quite a little ,
- raft ,
- sight ,
- slew ,
- spate ,
- stack ,
- tidy sum ,
- wad
2. (genellikle `of' tarafından takip edilir) çok sayıda veya miktarda veya ölçüde
- "Bir grup mektup"
- "Bir sorun anlaşması"
- "Çok para" demek"
- "Borsada darphane yaptı"
- "Büyük fotoğraf pasajımızdaki kazananların geri kalanına bakın"
- "Bir hayli pahalı olmalı"
- "Birkaç gazeteci"
- "Bir tomar para"
- eşanlamlı:
- parça ,
- anlaşma ,
- sürü ,
- iyi iş ,
- pek çok ,
- nefret dolu ,
- yığın ,
- çok ,
- kitle ,
- karışıklık ,
- az miktar ,
- nane ,
- dağ ,
- mırıldanmak ,
- ötleğen ,
- gagalamak ,
- bolluk ,
- pot ,
- birazcık ,
- şal ,
- görme ,
- slay ,
- akıtmak ,
- düzenli miktar ,
- tıpa
verb
1. Transport on a raft
- "Raft wood down a river"
- synonym:
- raft
1. Bir sal üzerinde taşıma
- "Bir nehirden aşağı odun taşı"
- eşanlamlı:
- şal
2. Travel by raft in water
- "Raft the colorado river"
- synonym:
- raft
2. Sal ile suda seyahat
- "Raft the colorado river" adlı eserde"
- eşanlamlı:
- şal
3. Make into a raft
- "Raft these logs"
- synonym:
- raft
3. Sal yapmak
- "Bu günlükleri hazırlayın"
- eşanlamlı:
- şal
Examples of using
Tom floated downstream on a raft.
Tom bir salla akıntı yönünde batmadan yüzdü.
The boys built a raft.
Çocuklar bir sal yaptı.
Tom floated down the river on a raft.
Tom bir sal üzerinde nehirden aşağı süzülüyordu.