Translation meaning & definition of the word "racy" into Turkish language
Türk diline "deli" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Racy
[Özlü]/resi/
adjective
1. Full of zest or vigor
- "A racy literary style"
- synonym:
- lively ,
- racy
1. Lezzet veya canlılık dolu
- "Korkunç bir edebi tarz"
- eşanlamlı:
- canlı ,
- özlü
2. Marked by richness and fullness of flavor
- "A rich ruby port"
- "Full-bodied wines"
- "A robust claret"
- "The robust flavor of fresh-brewed coffee"
- synonym:
- full-bodied ,
- racy ,
- rich ,
- robust
2. Lezzet zenginliği ve dolgunluğu ile işaretlenmiştir
- "Zengin yakut limanı"
- "Tam gövdeli şaraplar"
- "Sağlam bir bordo"
- "Taze demlenmiş kahvenin sağlam tadı"
- eşanlamlı:
- vücutlu ,
- özlü ,
- zengin ,
- kuvvetli
3. Suggestive of sexual impropriety
- "A blue movie"
- "Blue jokes"
- "He skips asterisks and gives you the gamy details"
- "A juicy scandal"
- "A naughty wink"
- "Naughty words"
- "Racy anecdotes"
- "A risque story"
- "Spicy gossip"
- synonym:
- blue ,
- gamy ,
- gamey ,
- juicy ,
- naughty ,
- racy ,
- risque ,
- spicy
3. Cinsel uygunsuzluğu düşündürüyor
- "Mavi bir film"
- "Mavi şakalar"
- "Yıldızları atlar ve size oyun detaylarını verir"
- "Sulu bir skandal"
- "Yaramaz bir göz kırpma"
- "Yaramaz sözler"
- "Racy anekdotlar"
- "Riskli bir hikaye"
- "Baharatlı dedikodu"
- eşanlamlı:
- mavi ,
- cesur ,
- oyunbaz ,
- sulu ,
- terbiyesiz ,
- özlü ,
- müstehcen ,
- baharatlı
4. Designed or suitable for competing in a race
- synonym:
- racy
4. Bir yarışta yarışmak için tasarlanmış veya uygun
- eşanlamlı:
- özlü