Lingvanex Tranalator

Translator for


translation app

Lingvanex - your universal translation app

Translator for

Download For Free

Translation meaning & definition of the word "quite" into Turkish language

Türk diline "oldukça" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı

EnglishTurkish

Quite

[Oldukça]
/kwaɪt/

adverb

1. To a degree (not used with a negative)

  • "Quite tasty"
  • "Quite soon"
  • "Quite ill"
  • "Quite rich"
    synonym:
  • quite
  • ,
  • rather

1. Bir dereceye kadar (negatif ile kullanılmaz)

  • "Oldukça lezzetli"
  • "Çok yakında"
  • "Oldukça hasta"
  • "Oldukça zengin"
    eşanlamlı:
  • oldukça
  • ,
  • daha doğrusu

2. To the greatest extent

  • Completely
  • "You're quite right"
  • "She was quite alone"
  • "Was quite mistaken"
  • "Quite the opposite"
  • "Not quite finished"
  • "Did not quite make it"
    synonym:
  • quite

2. Büyük ölçüde

  • Tamamen
  • "Çok haklısın"
  • "Oldukça yalnızdı"
  • "Oldukça yanılmışım"
  • "Tam tersi"
  • "Tamamen bitmedi"
  • "Tam olarak başaramadı"
    eşanlamlı:
  • oldukça

3. Of an unusually noticeable or exceptional or remarkable kind (not used with a negative)

  • "Her victory was quite something"
  • "She's quite a girl"
  • "Quite a film"
  • "Quite a walk"
  • "We've had quite an afternoon"
    synonym:
  • quite
  • ,
  • quite a
  • ,
  • quite an

3. Alışılmadık derecede fark edilir veya istisnai veya dikkat çekici bir tür (negatif ile kullanılmaz)

  • "Zaferi oldukça büyük bir şeydi"
  • "O tam bir kız"
  • "Oldukça bir film"
  • "Bir yürüyüş"
  • "Çok iyi bir öğleden sonra geçirdik"
    eşanlamlı:
  • oldukça

4. Actually or truly or to an extreme

  • "Was quite a sudden change"
  • "It's quite the thing to do"
  • "Quite the rage"
  • "Quite so!"
    synonym:
  • quite

4. Aslında ya da gerçekten ya da aşırı

  • "Oldukça ani bir değişiklik oldu"
  • "Yapılacak çok şey var"
  • "Oldukça öfke"
  • "Çok öyle!"
    eşanlamlı:
  • oldukça

Examples of using

Tom is really quite a remarkable person.
Tom gerçekten oldukça dikkat çekici bir kişidir.
Tom can be quite stubborn.
Tom oldukça inatçı olabilir.
Tom can be quite persuasive.
Tom oldukça ikna edici olabilir.