Translation meaning & definition of the word "queasy" into Turkish language
Türk diline "sakin" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Queasy
[Kusturucu]/kwizi/
adjective
1. Causing or able to cause nausea
- "A nauseating smell"
- "Nauseous offal"
- "A sickening stench"
- synonym:
- nauseating ,
- nauseous ,
- noisome ,
- queasy ,
- loathsome ,
- offensive ,
- sickening ,
- vile
1. Mide bulantısına neden olmak veya bulantıya neden olmak
- "Mide bulandırıcı bir koku"
- "Mide bulandırıcı sakatat"
- "Hastalıklı bir koku"
- eşanlamlı:
- mide bulantısı ,
- iğrenç ,
- muzır ,
- kusturucu ,
- saldırgan ,
- bıktırıcı
2. Feeling nausea
- Feeling about to vomit
- synonym:
- nauseated ,
- nauseous ,
- queasy ,
- sick ,
- sickish
2. Bulantı hissi
- Kusmak üzere hissediyorum
- eşanlamlı:
- mide bulantısı ,
- iğrenç ,
- kusturucu ,
- hasta ,
- hastalıklı
3. Causing or fraught with or showing anxiety
- "Spent an anxious night waiting for the test results"
- "Cast anxious glances behind her"
- "Those nervous moments before takeoff"
- "An unquiet mind"
- synonym:
- anxious ,
- nervous ,
- queasy ,
- uneasy ,
- unquiet
3. Kaygıya neden olmak veya bunlarla dolu olmak veya göstermek
- "Test sonuçlarını bekleyen endişeli bir gece geçirin"
- "Arkasında endişeli bakışlar"
- "Kalkıştan önceki o gergin anlar"
- "Sessiz bir zihin"
- eşanlamlı:
- endişeli ,
- sinirli ,
- kusturucu ,
- huzursuz ,
- sessiz
Examples of using
Tom had a queasy feeling in the pit of his stomach.
Tom'un mide çukurunda kusacak gibi bir his vardı.
I feel queasy.
Midem bulanıyor.