Translation meaning & definition of the word "quarrel" into Turkish language
Türk diline "quarrel" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Quarrel
[Kavga]/kwɔrəl/
noun
1. An angry dispute
- "They had a quarrel"
- "They had words"
- synonym:
- quarrel ,
- wrangle ,
- row ,
- words ,
- run-in ,
- dustup
1. Öfkeli bir tartışma
- "Bir kavga ettiler"
- "Sözleri vardı"
- eşanlamlı:
- münakaşa ,
- dalaşmak ,
- sıra ,
- sözler ,
- çatışma ,
- gürültü
2. An arrow that is shot from a crossbow
- Has a head with four edges
- synonym:
- quarrel
2. Tatar yayıyla vurulan bir ok
- Dört kenarlı bir kafası vardır
- eşanlamlı:
- münakaşa
verb
1. Have a disagreement over something
- "We quarreled over the question as to who discovered america"
- "These two fellows are always scrapping over something"
- synonym:
- quarrel ,
- dispute ,
- scrap ,
- argufy ,
- altercate
1. Bir konuda anlaşmazlık olsun
- "Amerika'yı kimin keşfettiği sorusu üzerine tartıştık"
- "Bu iki adam her zaman bir şeylerin üstünü sıyırıyor"
- eşanlamlı:
- münakaşa ,
- kırıntı ,
- argúf ,
- tartışmak
Examples of using
We have no quarrel with you.
Sizinle hiç bir tartışmam yok.
I have no quarrel with anyone here.
Burada herhangi biriyle tartışmam yok.
Tom and Mary quarrel almost every day.
Tom ve Mary hemen hemen her gün kavga ederler.