Translation meaning & definition of the word "pushover" into Turkish language
Türk diline "pushover" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Pushover
[Nakledilme]/pʊʃoʊvər/
noun
1. Someone who is easily taken advantage of
- synonym:
- pushover
1. Kolayca yararlanılabilen biri
- eşanlamlı:
- şınav
2. Any undertaking that is easy to do
- "Marketing this product will be no picnic"
- synonym:
- cinch ,
- breeze ,
- picnic ,
- snap ,
- duck soup ,
- child's play ,
- pushover ,
- walkover ,
- piece of cake
2. Yapması kolay olan herhangi bir girişim
- "Bu ürünü pazarlamak piknik olmayacak"
- eşanlamlı:
- kavrama ,
- rüzgâr ,
- piknik ,
- kopmak ,
- ördek çorbası ,
- çocuk oyuncağı ,
- şınav ,
- yaya geçidi ,
- kek parçası
Examples of using
You're a pushover.
Sen bir çantada kekliksin.
He's a pushover.
O, çantada kekliktir.