Translation meaning & definition of the word "punishment" into Turkish language

noun

1. The act of punishing

synonym:
• punishment
,
• penalty
,
• penalization
,
• penalisation

1. Cezalandırma eylemi

eşanlamlı:
• ceza

Examples of using

Is a punishment for latecomers being considered?

Geç kalanlar için bir ceza düşünülüyor mu?

We won't be able to evade punishment this time.

Bu defa cezadan kurtulamayacağız.

Tom certainly didn't deserve the punishment he received.

Tom aldığı cezayı kesinlikle hak etmedi.

Tom certainly hadn't done anything that deserved that kind of punishment.

Tom kesinlikle o tür cezayı hak edecek bir şey yapmadı.

Tom deserved the punishment he got.

Tom aldığı cezayı hakketti.

I don't think that I deserved the punishment I got.

Aldığım cezayı hak ettiğimi düşünmüyorum.

The prouder the individual, the harsher the punishment.

Birey ne kadar gururlu olursa, ceza o kadar sert olur.

He deserves the punishment.

O, cezayı hak ediyor.

He deserves punishment.

O cezayı hak ediyor.

A person who steals deserves punishment.

Çalan bir kişi cezayı hak eder.

A person who steals deserves punishment.

Hırsızlık yapan kişi cezalandırılmayı hak eder.

I am against using death as a punishment. I am also against using it as a reward.

Ölümü bir ceza olarak kullanmaya karşıyım. Onu bir ödül olarak da kullanmaya karşıyım.