Translation meaning & definition of the word "punch" into Turkish language
Türk diline "punch" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Punch
[Punch]/pənʧ/
noun
1. (boxing) a blow with the fist
- "I gave him a clout on his nose"
- synonym:
- punch ,
- clout ,
- poke ,
- lick ,
- biff ,
- slug
1. (boks) yumrukla bir darbe
- "Ona burnunda bir nüfuz verdim"
- eşanlamlı:
- punch ,
- nüfuz ,
- dürtmek ,
- yalamak ,
- yumruk ,
- sümüklüböcek
2. An iced mixed drink usually containing alcohol and prepared for multiple servings
- Normally served in a punch bowl
- synonym:
- punch
2. Genellikle alkol içeren ve birden fazla porsiyon için hazırlanan buzlu karışık bir içecek
- Normalde bir yumruk kasesinde servis edilir
- eşanlamlı:
- punch
3. A tool for making holes or indentations
- synonym:
- punch ,
- puncher
3. Delik veya girinti yapmak için bir araç
- eşanlamlı:
- punch ,
- boksör
verb
1. Deliver a quick blow to
- "He punched me in the stomach"
- synonym:
- punch ,
- plug
1. Hızlı darbe indirmek
- "Karnımı yumrukladı"
- eşanlamlı:
- punch ,
- priz
2. Drive forcibly as if by a punch
- "The nail punched through the wall"
- synonym:
- punch
2. Yumruk gibi zorla sür
- "Çivi duvara yumruk attı"
- eşanlamlı:
- punch
3. Make a hole into or between, as for ease of separation
- "Perforate the sheets of paper"
- synonym:
- punch ,
- perforate
3. Ayırma kolaylığı için bir delik açın veya arasına bir delik açın
- "Kağıt yapraklarını süsle"
- eşanlamlı:
- punch ,
- içine işlemek
Examples of using
Why didn't you just punch Tom
Neden Tom'a yumruk atıvermedin?
Tom blocked Mary's punch and kicked her again.
Tom Mary'nin yumruğunu bloke etti ve ona tekrar tekme attı.
You punch like a girl.
Bir kız gibi yumruk atıyorsun.