Lingvanex Tranalator

Translator for


translation app

Lingvanex - your universal translation app

Translator for

Download For Free

Translation meaning & definition of the word "puddle" into Turkish language

Türk diline "puddle" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı

EnglishTurkish

Puddle

[Gölet]
/pədəl/

noun

1. A mixture of wet clay and sand that can be used to line a pond and that is impervious to water when dry

    synonym:
  • puddle

1. Bir göleti hizalamak için kullanılabilecek ve kuru olduğunda suya dayanıklı olmayan ıslak kil ve kum karışımı

    eşanlamlı:
  • gölet

2. A small body of standing water (rainwater) or other liquid

  • "There were puddles of muddy water in the road after the rain"
  • "The body lay in a pool of blood"
    synonym:
  • pool
  • ,
  • puddle

2. Küçük bir ayakta su (yağmur suyu) veya başka bir sıvı kütlesi

  • "Yağmurdan sonra yolda çamurlu su birikintileri vardı"
  • "Vücut bir kan havuzunda yatıyordu"
    eşanlamlı:
  • havuz
  • ,
  • gölet

3. Something resembling a pool of liquid

  • "He stood in a pool of light"
  • "His chair sat in a puddle of books and magazines"
    synonym:
  • pool
  • ,
  • puddle

3. Sıvı havuzuna benzeyen bir şey

  • "Bir ışık havuzunda durdu"
  • "Koltuğu bir kitap ve dergi su birikintisine oturdu"
    eşanlamlı:
  • havuz
  • ,
  • gölet

verb

1. Wade or dabble in a puddle

  • "The ducks and geese puddled in the backyard"
    synonym:
  • puddle

1. Bir su birikintisinde sallanmak veya sallanmak

  • "Sarka bahçede su birikmiş ördekler ve kazlar"
    eşanlamlı:
  • gölet

2. Subject to puddling or form by puddling

  • "Puddle iron"
    synonym:
  • puddle

2. Su birikintisine veya su birikintisine tabidir

  • "Saplama demir"
    eşanlamlı:
  • gölet

3. Dip into mud before planting

  • "Puddle young plants"
    synonym:
  • puddle

3. Dikimden önce çamura batırın

  • "Genç bitkileri kucakla"
    eşanlamlı:
  • gölet

4. Work a wet mixture, such as concrete or mud

    synonym:
  • puddle

4. Beton veya çamur gibi ıslak bir karışım kullanın

    eşanlamlı:
  • gölet

5. Mess around, as in a liquid or paste

  • "The children are having fun puddling in paint"
    synonym:
  • puddle

5. Bir sıvı veya macun gibi etrafı karıştırın

  • "Çocuklar boyada su birikintisi yapıyorlar"
    eşanlamlı:
  • gölet

6. Make into a puddle

  • "Puddled mire"
    synonym:
  • muddle
  • ,
  • puddle

6. Su birikintisi yapmak

  • "Pudralı çamurlu"
    eşanlamlı:
  • karışıklık
  • ,
  • gölet

7. Make a puddle by splashing water

    synonym:
  • puddle

7. Su sıçratarak su birikintisi yapın

    eşanlamlı:
  • gölet

8. Mix up or confuse

  • "He muddled the issues"
    synonym:
  • addle
  • ,
  • muddle
  • ,
  • puddle

8. Karıştırın veya karıştırın

  • "Sorunları karıştırdı"
    eşanlamlı:
  • şaşırtmak
  • ,
  • karışıklık
  • ,
  • gölet

9. Eliminate urine

  • "Again, the cat had made on the expensive rug"
    synonym:
  • make
  • ,
  • urinate
  • ,
  • piddle
  • ,
  • puddle
  • ,
  • micturate
  • ,
  • piss
  • ,
  • pee
  • ,
  • pee-pee
  • ,
  • make water
  • ,
  • relieve oneself
  • ,
  • take a leak
  • ,
  • spend a penny
  • ,
  • wee
  • ,
  • wee-wee
  • ,
  • pass water

9. Idrarı ortadan kaldırmak

  • "Yine, kedi pahalı halı üzerinde yapmıştı"
    eşanlamlı:
  • yapmak
  • ,
  • idrar çıkarmak
  • ,
  • oyalanmak
  • ,
  • gölet
  • ,
  • işemek
  • ,
  • sidik
  • ,
  • çiş çişi
  • ,
  • su yapmak
  • ,
  • rahatlamak
  • ,
  • sızıntı yapmak
  • ,
  • bir kuruş harcamak
  • ,
  • ufacık
  • ,
  • çiş
  • ,
  • suyu geçmek

Examples of using

Tom jumped across the mud puddle.
Tom çamur birikintisinin üzerinden atladı.
He jumped across the puddle.
O, su birikintisi üzerinden atladı.