Examples of using
A DNA test proved her innocence.
Bir DNA testi onun masum olduğunu gösterdi.
A DNA test proved his innocence.
Bir DNA testi onun masum olduğunu gösterdi.
A DNA test proved she was innocent.
Bir DNA testi onun masum olduğunu gösterdi.
It was proved that he was a thief.
Onun bir hırsız olduğu ispatlandı.
She proved to be a great musician.
Büyük bir müzisyen olduğunu kanıtladı.
He proved to be an ideal husband.
İdeal bir koca olduğunu ispat etti.
He proved to be a good writer.
O, iyi bir yazar olduğunu kanıtladı.
He proved to be honest.
O, dürüst olduğunu kanıtladı.
The new discovery proved useful to science.
Yeni keşif bilime faydalı olduğunu kanıtladı.
He proved to be a spy.
O bir casus olduğunu kanıtladı.
His plan seemed to be too difficult, but before long it proved to be feasible.
Onun planı çok zor gibi görünüyordu, ama çok geçmeden önce mümkün olduğu anlaşıldı.
My first impression of him proved to be correct.
Onunla ilgili ilk izlenimimin doğru olduğu ortaya çıktı.
The last wound proved fatal.
Son yara ölümcüldü.
The old method proved to be best after all.
Eski metot sonunda en iyi olduğunu kanıtladı.
The rumor proved to be an absolute lie.
Söylentinin kesin bir yalan olduğunu kanıtlandı.
The rumor proved to be true.
Söylenti gerçek oldu.
The rumor proved true.
Söylenti gerçek oldu.
Columbus proved that the world is not flat.
Kolomb dünyanın düz olmadığını ispatladı.
The news proved to be true.
Bu haberin doğru olduğunu kanıtladı.
The evidence proved him to be innocent.
Kanıt onu masum olduğunu kanıtladı.
