Translation meaning & definition of the word "propose" into Turkish language

verb

1. Make a proposal, declare a plan for something

• "The senator proposed to abolish the sales tax"

synonym:
• propose
,
• suggest
,
• advise

1. Bir teklif yapın, bir şey için plan yapın

• "Senator satış vergisini kaldırmayı önerdi"

eşanlamlı:
• önermek
,
• nasihat etmek

2. Present for consideration, examination, criticism, etc.

• "He proposed a new plan for dealing with terrorism"

• "She proposed a new theory of relativity"

synonym:
• project
,
• propose

2. Değerlendirme, inceleme, eleştiri vb.

• "Terörizmle başa çıkmak için yeni bir plan önerdi"

• "Yeni bir görelilik teorisi önerdi"

eşanlamlı:
• proje
,
• önermek

3. Propose or intend

• "I aim to arrive at noon"

synonym:
• aim
,
• purpose
,
• purport
,
• propose

3. Önermek veya niyet etmek

• "Öğle yerine varmayı hedefliyorum"

eşanlamlı:
• hedef
,
• amaç
,
• ifade etmek
,
• önermek

4. Put forward

• Nominate for appointment to an office or for an honor or position

• "The president nominated her as head of the civil rights commission"

synonym:
• nominate
,
• propose

4. Öne sürmek

• Bir ofise veya bir onur veya pozisyon için randevu için aday gösterin

• "Başkan onu sivil haklar komisyonu başkanlığına aday gösterdi"

eşanlamlı:
• atamak
,
• önermek

5. Ask (someone) to marry you

• "He popped the question on sunday night"

• "She proposed marriage to the man she had known for only two months"

• "The old bachelor finally declared himself to the young woman"

synonym:
• propose
,
• declare oneself
,
• offer
,
• pop the question

5. (birinden) sizinle evlenmesini isteyin

• "Soru pazar gecesi sordu"

• "Sadece iki aydır tanıdığı adama evlenme teklif etti"

• "Yaşlı bekar sonunda kendini genç kadına ilan etti"

eşanlamlı:
• önermek
,
• kendini beyan etmek
,
• teklif
,
• soruyu sormak

Examples of using

Tom is going to propose.

Tom evlenme teklif edecek.

How do you think Tom is going to propose to Mary?

Tom'un Mary'ye nasıl teklifte bulunacağını düşünüyorsun?

Tom finally decided to propose to Mary.

Tom sonunda Mary'ye evlenme teklifi etmeye karar verdi.

Tom has made up his mind to propose to Mary.

Tom, Mary'ye evlilik teklif etmeye karar verdi.

He finally decided to propose to her.

O, sonunda ona evlenme teklif etmeye karar verdi.

Did he propose to you?

Sana evlenme teklif etti mi?

If I were you, I would propose to her.

Yerinde olsam, ona evlenme teklif ederim.

I'm going to propose to her.

Ona evlenme teklif edeceğim.

Did he propose any solutions?

O, hiç çözüm önerdi mi.

The young man decided to propose to her.

Genç adam ona evlenme teklif etmeye karar verdi.

Did he propose marriage to you?

O size evlenme teklif etti mi?

I have made up my mind to propose to her.

Ona evlenme teklif etmeye karar verdim.

Is there no alternative to what you propose?

Teklif ettiğine alternatif yok mudur?