Translation meaning & definition of the word "proposal" into Turkish language

noun

1. Something proposed (such as a plan or assumption)

synonym:
• proposal

1. Önerilen bir şey (plan veya varsayım gibi)

eşanlamlı:
• teklif

2. An offer of marriage

synonym:
• marriage proposal
,
• proposal of marriage
,
• marriage offer
,
• proposal

2. Evlilik teklifi

eşanlamlı:
• evlenme teklifi
,
• evlilik teklifi
,
• teklif

3. The act of making a proposal

• "They listened to her proposal"

synonym:
• proposal
,
• proposition

3. Bir teklif yapma eylemi

• "Teklifini dinlediler" dedi"

eşanlamlı:
• teklif
,
• önerme

Examples of using

Tom says he's seriously considering our proposal.

Tom önerimizi ciddi şekilde düşündüğünü söylüyor.

I reconsidered your proposal.

Teklifinizi yeniden düşündüm.

I've been considering your proposal.

Teklifinizi düşünüyordum.

I've been considering your proposal.

Teklifini düşünüyordum.

I accept his proposal.

Onun önerisini kabul ediyorum.

I have a proposal.

Bir teklifim var.

You should've rejected such an unfair proposal.

Öyle haksız bir öneriyi reddetmeliydin.

The majority didn't accept the proposal.

Çoğunluk teklifi kabul etmedi.

Would you consider this a good proposal?

Bunun iyi bir öneri olduğunu düşünür müsünüz?

Tom tried to get Mary to accept our proposal.

Tom Mary'ye önerimizi kabul ettirmeye çalıştı.

Tom was hoping the committee would adopt his proposal.

Tom komitenin onun önerisini benimseyeceğini umuyordu.

Tom asked Mary to marry him, but she turned down his proposal.

Tom Mary'nin onunla evlenmesini istedi, ama o onun önerisini geri çevirdi.

Tom accepted the proposal without reservation.

Tom öneriyi çekincesiz kabul etti.

I support the proposal.

Ben öneriyi destekliyorum.

Both sides accepted the proposal.

Her iki taraf da öneriyi kabul etti.

Congress passed the proposal.

Kongre öneriyi geçirdi.

I am in favour of your proposal.

Ben önerini destekliyorum.

Both houses of Congress approved Jefferson's proposal.

Kongre'nin her iki meclisi Jefferson'un teklifini onayladı.

No one welcomed the proposal.

Hiç kimse, öneriyi memnuniyetle karşılamadı.

They debated other parts of the proposal.

Teklifin diğer kısımlarını tartıştılar.