Translation meaning & definition of the word "promising" into Turkish language

adjective

1. Showing possibility of achievement or excellence

• "A promising young man"

synonym:
• promising

1. Başarı veya mükemmellik olasılığını göstermek

• "Umut vaat eden bir genç adam"

eşanlamlı:
• ümit verici

2. Full or promise

• "Had a bright future in publishing"

• "The scandal threatened an abrupt end to a promising political career"

• "A hopeful new singer on broadway"

synonym:
• bright
,
• hopeful
,
• promising

2. Dolu veya söz

• "Yayıncılıkta parlak bir geleceği vardı"

• "Skandal, umut verici bir siyasi kariyere aniden son vermekle tehdit etti"

• "Broadway'de umut dolu yeni bir şarkıcı"

eşanlamlı:
• parlak
,
• ümit verici

Examples of using

Tom is a promising young musician.

Tom, gelecek vaat eden genç bir müzisyen.

Tom is a promising young man.

Tom gelecek vaadeden genç bir adamdır.

He is a promising young man.

O, umut verici genç bir adamdır.

He is a promising young businessman.

Gelecek vaat eden genç bir iş adamı.

Now he is recognized as one of the most promising writers.

O, şimdi en umut verici yazarlardan biri olarak tanınmaktadır.

Let me introduce a promising young writer to you.

Seni gelecek vadeden genç bir yazarla tanıştırayım.

Keep track of everything that looks promising.

Umut verici görünen her şeyi takip edin.