Translation meaning & definition of the word "promiscuous" into Turkish language
Türk diline "promiscuous" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Promiscuous
[Rasgele]/proʊmɪskwəs/
adjective
1. Not selective of a single class or person
- "Clinton was criticized for his promiscuous solicitation of campaign money"
- synonym:
- promiscuous
1. Tek bir sınıf veya kişi seçici değildir
- "Clinton, kampanya parasını kasıtlı olarak talep ettiği için eleştirildi"
- eşanlamlı:
- rasgele
2. Casual and unrestrained in sexual behavior
- "Her easy virtue"
- "He was told to avoid loose (or light) women"
- "Wanton behavior"
- synonym:
- easy ,
- light ,
- loose ,
- promiscuous ,
- sluttish ,
- wanton
2. Cinsel davranışlarda rahat ve sınırsız
- "Kolay erdem" onun"
- "Gevşek (veya hafif) kadınlardan kaçınması söylendi"
- "Wanton davranışı"
- eşanlamlı:
- kolay ,
- ışık ,
- gevşek ,
- rasgele ,
- pasaklı ,
- oyunbaz