Translation meaning & definition of the word "project" into Turkish language
Türk diline "proje" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
Project
[Proje]noun
1. Any piece of work that is undertaken or attempted
- "He prepared for great undertakings"
- synonym:
- undertaking ,
- project ,
- task ,
- labor
1. Üstlenilen veya denenen herhangi bir iş parçası
- "Büyük teşebbüslere hazırlandı"
- eşanlamlı:
- işletme ,
- proje ,
- görev ,
- işgücü
2. A planned undertaking
- synonym:
- project ,
- projection
2. Planlı bir girişim
- eşanlamlı:
- proje ,
- projeksiyon
verb
1. Communicate vividly
- "He projected his feelings"
- synonym:
- project
1. Canlı iletişim kurun
- "Onun duygularını yansıttı"
- eşanlamlı:
- proje
2. Extend out or project in space
- "His sharp nose jutted out"
- "A single rock sticks out from the cliff"
- synonym:
- stick out ,
- protrude ,
- jut out ,
- jut ,
- project
2. Uzayda genişletin veya projelendirin
- "Keskin burnu dışarı fırladı"
- "Uçurumdan tek bir kaya çıkıyor"
- eşanlamlı:
- çıkmak ,
- pırtlamak ,
- proje
3. Transfer (ideas or principles) from one domain into another
- synonym:
- project
3. Bir etki alanından diğerine transfer (fikirler veya ilkeler)
- eşanlamlı:
- proje
4. Project on a screen
- "The images are projected onto the screen"
- synonym:
- project
4. Bir ekranda proje
- "Görüntüler ekrana yansıtılır"
- eşanlamlı:
- proje
5. Cause to be heard
- "His voice projects well"
- synonym:
- project
5. Duyulmak
- "Sesleri iyi iş çıkarıyor"
- eşanlamlı:
- proje
6. Draw a projection of
- synonym:
- project
6. Projeksiyon yapmak
- eşanlamlı:
- proje
7. Make or work out a plan for
- Devise
- "They contrived to murder their boss"
- "Design a new sales strategy"
- "Plan an attack"
- synonym:
- plan ,
- project ,
- contrive ,
- design
7. Bir plan yapın veya yapın
- Tasarlamak
- "Patronlarını öldürmeye çalıştılar"
- "Yeni bir satış stratejisi tasarlayın"
- "Bir saldırı planla"
- eşanlamlı:
- plan ,
- proje ,
- yapmak ,
- dizayn
8. Present for consideration, examination, criticism, etc.
- "He proposed a new plan for dealing with terrorism"
- "She proposed a new theory of relativity"
- synonym:
- project ,
- propose
8. Değerlendirme, inceleme, eleştiri vb.
- "Terörizmle başa çıkmak için yeni bir plan önerdi"
- "Yeni bir görelilik teorisi önerdi"
- eşanlamlı:
- proje ,
- önermek
9. Imagine
- Conceive of
- See in one's mind
- "I can't see him on horseback!"
- "I can see what will happen"
- "I can see a risk in this strategy"
- synonym:
- visualize ,
- visualise ,
- envision ,
- project ,
- fancy ,
- see ,
- figure ,
- picture ,
- image
9. Hayal etmek
- Düşünmek
- Birinin aklında görmek
- "Onu at sırtında göremiyorum!"
- "Ne olacağını görebiliyorum"
- "Bu stratejide bir risk görüyorum"
- eşanlamlı:
- görselleştirmek ,
- düşünmek ,
- proje ,
- fantezi ,
- görmek ,
- figür ,
- resim ,
- görüntü
10. Put or send forth
- "She threw the flashlight beam into the corner"
- "The setting sun threw long shadows"
- "Cast a spell"
- "Cast a warm light"
- synonym:
- project ,
- cast ,
- contrive ,
- throw
10. Ortaya koymak veya göndermek
- "El feneri ışınını köşeye fırlattı"
- "Yarayan güneş uzun gölgeler attı"
- "Haşere yarat"
- "Sıcak bir ışık yay"
- eşanlamlı:
- proje ,
- rol vermek ,
- yapmak ,
- atmak
11. Throw, send, or cast forward
- "Project a missile"
- synonym:
- project ,
- send off
11. Atın, gönderin veya öne atın
- "Füze üretmek"
- eşanlamlı:
- proje ,
- yollamak
12. Regard as objective
- synonym:
- project ,
- externalize ,
- externalise
12. Objektif olmak
- eşanlamlı:
- proje ,
- dışa vurmak