Translation meaning & definition of the word "professor" into Turkish language

noun

1. Someone who is a member of the faculty at a college or university

synonym:
• professor
,
• prof

1. Bir kolej veya üniversitede fakülteye üye olan biri

eşanlamlı:
• profesör

Examples of using

Tom is a professor at Harvard.

Tom Harvard'da bir profesör.

Tom is a chemistry professor.

Tom bir kimya profesörü.

Many of the students felt that the professor should have spent more time preparing his lectures.

Öğrencilerden çoğu profesörün konferanslarını hazırlarken daha fazla zaman harcaması gerektiğini hissettiler.

Tom is a college professor.

Tom bir üniversite profesörüdür.

That man is not a professor, he is a doctor.

Şu adam profesör değildir, o bir doktordur.

Tom is a professor.

Tom bir profesör.

The professor grinned.

Profesör sırıttı.

Tom's dad is a university professor.

Tom'un babası üniversite hocası.

My professor sneers at science books for the general public.

Benim profesör kamu için yazılan bilim kitaplarını küçümsüyor.

The professor is making a phone call.

Profesör bir telefon görüşmesi yapıyor.

Who's your favorite professor?

Gözde profesörün kimdir?

The professor teaches Czech.

Öğretmen, Çekçe öğretiyor.

Tom is a professor of Chinese literature.

Tom bir Çin edebiyatı profesörüdür.

The professor dismissed his ideas.

Profesör fikirlerini reddetti.

She's a professor.

O bir profesör.

She's my professor.

O benim profesörüm.

The professor who invented it has the right to reasonable remuneration from the university.

Onu icat eden profesör, üniversiteden makul bir ücret hakkına sahip

He is a professor of English at Leeds.

Kendisi Leeds'te İngilizce hocası.