Translation meaning & definition of the word "prison" into Turkish language

noun

1. A correctional institution where persons are confined while on trial or for punishment

synonym:
• prison
,
• prison house

1. Kişilerin yargılanırken veya ceza alırken hapsedildiği bir ıslah kurumu

eşanlamlı:
• hapishane
,
• hapishane evi

2. A prisonlike situation

• A place of seeming confinement

synonym:
• prison
,
• prison house

2. Hapishane benzeri bir durum

• Hapsi gibi görünen bir yer

eşanlamlı:
• hapishane
,
• hapishane evi

Examples of using

Tom is facing up to thirty years in prison.

Tom hapishanede otuz yıla göğüs geriyor.

Tom escaped from prison.

Tom hapishaneden kaçtı.

Tom could go to prison.

Tom hapse girebilirdi.

When are you getting out of prison?

Ne zaman hapishaneden çıkıyorsun?

How were you able to escape from prison?

Hapishaneden nasıl kaçabildin?

Tom was released from prison three weeks before Mary was murdered.

Tom Mary öldürülmeden üç hafta önce hapishaneden tahliye edildi.

Tom was released from prison three months ago.

Tom üç ay önce hapishaneden tahliye edildi.

Tom was a prison guard.

Tom bir hapishane gardiyanıydı.

Tom spent three years in a prison camp.

Tom bir esir kampında üç yıl geçirdi.

A prisoner escaped from the prison.

Tutuklu hapishaneden kaçtı.

Tom's father, who is in prison, never writes to Tom.

Tom'un hapiste olan babası Tom'a hiç yazmaz.

I'm at the prison.

Cezaevindeyim.

I'm at the prison.

Hapishanedeyim.

Tom died in prison.

Tom hapiste öldü.

I spent three years in prison.

Hapishanede üç yıl geçirdim.

Tom was in prison for three years.

Tom üç yıldır hapishanedeydi.

I never expected Tom to get out of prison.

Tom'un hapishaneden çıkmasını hiç beklemiyordum.

I know you've spent the last three years in prison.

Son üç yılı hapishanede geçirdiğini biliyorum.

I don't care if Tom goes to prison.

Tom'un hapishaneye gidip gitmediği umurumda değil.

Tom won't go to prison.

Tom hapishaneye gitmeyecek.