Translation meaning & definition of the word "principal" into Turkish language
Türk diline "asıl" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
Principal
[Başlıca]noun
1. The original amount of a debt on which interest is calculated
- synonym:
- principal
1. Faiz hesaplanan bir borcun orijinal miktarı
- eşanlamlı:
- başlıca
2. The educator who has executive authority for a school
- "She sent unruly pupils to see the principal"
- synonym:
- principal ,
- school principal ,
- head teacher ,
- head
2. Bir okul için yönetici yetkisine sahip olan eğitimci
- "Başrahibi görmeleri için asi öğrencileri gönderdi"
- eşanlamlı:
- başlıca ,
- okul müdürü ,
- baş öğretmen ,
- kafa
3. An actor who plays a principal role
- synonym:
- star ,
- principal ,
- lead
3. Baş rol oynayan bir aktör
- eşanlamlı:
- star ,
- başlıca ,
- önderlik etmek
4. Capital as contrasted with the income derived from it
- synonym:
- principal ,
- corpus ,
- principal sum
4. Sermaye, ondan elde edilen gelirle zıttı
- eşanlamlı:
- başlıca ,
- corpus ,
- ana miktar
5. (criminal law) any person involved in a criminal offense, regardless of whether the person profits from such involvement
- synonym:
- principal
5. (ceza hukuku) bir suça karışan herhangi bir kişi, kişinin bu tür bir katılımdan kâr edip etmediğine bakılmaksızın
- eşanlamlı:
- başlıca
6. The major party to a financial transaction at a stock exchange
- Buys and sells for his own account
- synonym:
- principal ,
- dealer
6. Bir borsadaki finansal işlemin ana tarafı
- Kendi hesabını satın alır ve satar
- eşanlamlı:
- başlıca ,
- satıcı
adjective
1. Most important element
- "The chief aim of living"
- "The main doors were of solid glass"
- "The principal rivers of america"
- "The principal example"
- "Policemen were primary targets"
- "The master bedroom"
- "A master switch"
- synonym:
- chief(a) ,
- main(a) ,
- primary(a) ,
- principal(a) ,
- master(a)
1. En önemli unsur
- "Yaşamanın temel amacı"
- "Ana kapılar camdan yapılmıştı"
- "Amerika'nın başlıca nehirleri"
- "Başlıca örnek"
- "Polisler öncelikli hedefti"
- "Ana yatak odası"
- "Bir ana anahtar"
- eşanlamlı:
- şef(a) ,
- ana(a) ,
- birincil(a) ,
- müdür(a) ,
- master(a)