Translation meaning & definition of the word "prim" into Turkish language
Türk diline "prim" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Prim
[Kuralcı]/prɪm/
verb
1. Assume a prim appearance
- "They mince and prim"
- synonym:
- prim
1. Ilkel bir görünüme bürünmek
- "Onlar kıyma ve prim"
- eşanlamlı:
- kuralcı
2. Contract one's lips
- "She primmed her lips after every bite of food"
- synonym:
- prim
2. Birinin dudaklarını kasılmak
- "Her yemek ısırığından sonra dudaklarını sıktı"
- eşanlamlı:
- kuralcı
3. Dress primly
- synonym:
- prim ,
- prim up ,
- prim out
3. Ilk elbise
- eşanlamlı:
- kuralcı ,
- canlandırmak ,
- kovmak
adjective
1. Affectedly dainty or refined
- synonym:
- dainty ,
- mincing ,
- niminy-piminy ,
- prim ,
- twee
1. Etkilenen zarif veya rafine
- eşanlamlı:
- zarif ,
- kıyım ,
- minik piminy ,
- kuralcı ,
- tuhaf
2. Exaggeratedly proper
- "My straitlaced aunt anna doesn't approve of my miniskirts"
- synonym:
- priggish ,
- prim ,
- prissy ,
- prudish ,
- puritanical ,
- square-toed ,
- straitlaced ,
- strait-laced ,
- straightlaced ,
- straight-laced ,
- tight-laced ,
- victorian
2. Abartılı uygun
- "Boğazlı anna teyzem mini eteklerimi onaylamıyor"
- eşanlamlı:
- ukalâca ,
- kuralcı ,
- nazik ,
- ihtiyatlı ,
- bağnaz ,
- tutucu ,
- dar görüşlü ,
- asık ,
- düz bağcıklı ,
- cimri ,
- muhafazakâr
Examples of using
That president's secretary is always prim.
O başkanın sekreteri her zaman aşırı resmi.