Translation meaning & definition of the word "prey" into Turkish language
Türk diline "prey" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Prey
[Kurban]/pre/
noun
1. A person who is the aim of an attack (especially a victim of ridicule or exploitation) by some hostile person or influence
- "He fell prey to muggers"
- "Everyone was fair game"
- "The target of a manhunt"
- synonym:
- prey ,
- quarry ,
- target ,
- fair game
1. Düşmanca bir kişi veya etki tarafından bir saldırının (özellikle alay veya sömürünün kurbanı) amacı olan bir kişi
- "Saçıcılara av düştü"
- "Herkes adil bir oyundu"
- "Bir insan avının hedefi"
- eşanlamlı:
- kurban ,
- maden ,
- hedef ,
- adil oyun
2. Animal hunted or caught for food
- synonym:
- prey ,
- quarry
2. Hayvan avlandı veya yiyecek için yakalandı
- eşanlamlı:
- kurban ,
- maden
verb
1. Profit from in an exploitatory manner
- "He feeds on her insecurity"
- synonym:
- prey ,
- feed
1. Sömürücü bir şekilde yararlanın
- "O güvensizliğinden beslenir"
- eşanlamlı:
- kurban ,
- besleme
2. Prey on or hunt for
- "These mammals predate certain eggs"
- synonym:
- raven ,
- prey ,
- predate
2. Avlanmak veya avlanmak
- "Bu memeliler belirli yumurtalardan önce gelir"
- eşanlamlı:
- kuzgun ,
- kurban ,
- önceden vermek
Examples of using
The lion put an end to his prey with one stroke.
Aslan bir darbede avını sona erdirdi.