Translation meaning & definition of the word "presume" into Turkish language
Türk diline "varsay" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Presume
[Varsaymak]/prɪzum/
verb
1. Take to be the case or to be true
- Accept without verification or proof
- "I assume his train was late"
- synonym:
- assume ,
- presume ,
- take for granted
1. Ya gerçek olun ya da gerçek olun
- Doğrulama veya kanıt olmadan kabul edin
- "Sanırım treni gecikmiştir"
- eşanlamlı:
- saymak ,
- varsaymak ,
- farzetmek
2. Take upon oneself
- Act presumptuously, without permission
- "How dare you call my lawyer?"
- synonym:
- make bold ,
- dare ,
- presume
2. Üzerine almak
- İzinsiz, küstahça hareket edin
- "Avukatımı aramaya nasıl cüret edersin?"
- eşanlamlı:
- cesur yapmak ,
- cüret etmek ,
- varsaymak
3. Constitute reasonable evidence for
- "A restaurant bill presumes the consumption of food"
- synonym:
- presume
3. Için makul kanıt
- "Bir restoran faturası yiyecek tüketimini varsayar"
- eşanlamlı:
- varsaymak
4. Take liberties or act with too much confidence
- synonym:
- presume
4. Özgürlükleri kullanın ya da çok fazla güvenle hareket edin
- eşanlamlı:
- varsaymak
Examples of using
I presume that he has paid the money back.
Onun parayı geri ödediğini sanıyorum.