Translation meaning & definition of the word "precedent" into Turkish language
Türk diline "önceden" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Precedent
[Önceki]/prɛsɪdənt/
noun
1. An example that is used to justify similar occurrences at a later time
- synonym:
- precedent ,
- case in point
1. Daha sonra benzer olayları haklı çıkarmak için kullanılan bir örnek
- eşanlamlı:
- önceki ,
- söz konusu dava
2. (civil law) a law established by following earlier judicial decisions
- synonym:
- case law ,
- precedent ,
- common law
2. (medeni hukuk) daha önceki yargı kararlarını takip ederek oluşturulmuş bir kanun
- eşanlamlı:
- i̇çtihat ,
- önceki ,
- ortak hukuk
3. A system of jurisprudence based on judicial precedents rather than statutory laws
- "Common law originated in the unwritten laws of england and was later applied in the united states"
- synonym:
- common law ,
- case law ,
- precedent
3. Yasal kanunlardan ziyade adli emsallere dayanan bir hukuk sistemi
- "Ortak hukuk, i̇ngiltere'nin yazılı olmayan yasalarından kaynaklandı ve daha sonra amerika birleşik devletleri'nde uygulandı"
- eşanlamlı:
- ortak hukuk ,
- i̇çtihat ,
- önceki
4. A subject mentioned earlier (preceding in time)
- synonym:
- precedent
4. Daha önce bahsedilen bir konu (zamanda önceki)
- eşanlamlı:
- önceki
adjective
1. Preceding in time, order, or significance
- synonym:
- precedent
1. Zaman, düzen veya önem bakımından önceki
- eşanlamlı:
- önceki
Examples of using
There is no precedent for such a case.
Böyle bir durum için emsal yok.