Translation meaning & definition of the word "praise" into Turkish language

noun

1. An expression of approval and commendation

• "He always appreciated praise for his work"

synonym:
• praise
,
• congratulations
,
• kudos
,
• extolment

1. Onay ve övgü ifadesi

• "Çalışmaları için her zaman övgü aldı"

eşanlamlı:
• övgü
,
• tebrik
,
• kudos
,
• imha

2. Offering words of homage as an act of worship

• "They sang a hymn of praise to god"

synonym:
• praise

2. Bir ibadet eylemi olarak saygı sözleri sunmak

• "Tanrı'ya övgü ilahisi söylediler"

eşanlamlı:
• övgü

verb

1. Express approval of

• "The parents praised their children for their academic performance"

synonym:
• praise

1. Açıkça onaylamak

• "Ebeveynler çocuklarını akademik performanslarından dolayı övdüler"

eşanlamlı:
• övgü

Examples of using

I like to praise Mary.

Mary'yi övmeyi seviyorum.

Tom certainly deserves praise.

Tom kesinlikle övgüyü hakediyor.

Always praise he who brought coffee to Europe.

Kahveyi Avrupa'ya getirene her zaman şükret.

He received a lot of praise.

O, birçok övgü aldı.

He is always looking for praise.

O, her zaman övgü bekliyor.

His performance was worthy of praise.

Onun gösterisi övgüye değerdi.

We cannot praise him highly enough for this.

Bunun için onu ne kadar övsek azdır.

This book is worthy of praise.

Bu kitap övgüye layık.

The novel is worthy of praise.

Roman övgüye değer.

He was not aware that the praise was a satire in disguise.

O, övgünün kılık değiştirmiş bir hiciv olduğunu fark etmedi.

Tom was singled out for praise.

Tom övgüye değer seçildi.

I can't praise him enough.

Onu yeterince övemiyorum.

Why do American parents praise their children?

Neden Amerikalı anne ve babalar çocuklarını övüyorlar?