Translation meaning & definition of the word "pragmatic" into Turkish language
Türk diline "pragmatik" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Pragmatic
[Pragmatik]/prægmætɪk/
noun
1. An imperial decree that becomes part of the fundamental law of the land
- synonym:
- pragmatic sanction ,
- pragmatic
1. Toprağın temel yasasının bir parçası haline gelen bir imparatorluk kararnamesi
- eşanlamlı:
- pragmatik yaptırım ,
- pragmatik
adjective
1. Concerned with practical matters
- "A matter-of-fact (or pragmatic) approach to the problem"
- "A matter-of-fact account of the trip"
- synonym:
- matter-of-fact ,
- pragmatic ,
- pragmatical
1. Pratik konularla ilgilenir
- "Soruna gerçek madde (veya pragmatik) bir yaklaşım"
- "Seyahatin gerçek bir hesabı"
- eşanlamlı:
- gerçekçi ,
- pragmatik
2. Of or concerning the theory of pragmatism
- synonym:
- pragmatic ,
- pragmatical
2. Pragmatizm teorisinin veya ilgili
- eşanlamlı:
- pragmatik
3. Guided by practical experience and observation rather than theory
- "A hardheaded appraisal of our position"
- "A hard-nosed labor leader"
- "Completely practical in his approach to business"
- "Not ideology but pragmatic politics"
- synonym:
- hardheaded ,
- hard-nosed ,
- practical ,
- pragmatic
3. Teoriden ziyade pratik deneyim ve gözlem tarafından yönlendirilir
- "Pozisyonumuzun dik başlı bir değerlendirmesi"
- "Sert burunlu bir işçi lideri"
- "İş hayatına yaklaşımında tamamen pratik"
- "Ideoloji değil, pragmatik siyaset"
- eşanlamlı:
- dik kafalı ,
- dik başlı ,
- pratik ,
- pragmatik
Examples of using
I have been told that I am pragmatic, and I am.
Bana pragmatik olduğum söylendi, ve öyleyim.