Translation meaning & definition of the word "practical" into Turkish language
Türk diline "pratik" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Practical
[Pratik]/præktəkəl/
adjective
1. Concerned with actual use or practice
- "He is a very practical person"
- "The idea had no practical application"
- "A practical knowledge of japanese"
- "Woodworking is a practical art"
- synonym:
- practical
1. Gerçek kullanım veya uygulama ile ilgili
- "O çok pratik bir insan"
- "Fikrin pratik bir uygulaması yoktu"
- "Japonca pratik bilgi"
- "Ağaç işi pratik bir sanattır"
- eşanlamlı:
- pratik
2. Guided by practical experience and observation rather than theory
- "A hardheaded appraisal of our position"
- "A hard-nosed labor leader"
- "Completely practical in his approach to business"
- "Not ideology but pragmatic politics"
- synonym:
- hardheaded ,
- hard-nosed ,
- practical ,
- pragmatic
2. Teoriden ziyade pratik deneyim ve gözlem tarafından yönlendirilir
- "Pozisyonumuzun dik başlı bir değerlendirmesi"
- "Sert burunlu bir işçi lideri"
- "İş hayatına yaklaşımında tamamen pratik"
- "Ideoloji değil, pragmatik siyaset"
- eşanlamlı:
- dik kafalı ,
- dik başlı ,
- pratik ,
- pragmatik
3. Being actually such in almost every respect
- "A practical failure"
- "The once elegant temple lay in virtual ruin"
- synonym:
- virtual(a) ,
- practical(a)
3. Aslında neredeyse her açıdan böyle olmak
- "Pratik bir başarısızlık"
- "Bir zamanlar zarif olan tapınak sanal harabede yatıyordu"
- eşanlamlı:
- sanal(a) ,
- pratik(a)
4. Having or put to a practical purpose or use
- "Practical mathematics"
- "Practical applications of calculus"
- synonym:
- practical
4. Pratik bir amaca veya kullanıma sahip olmak veya koymak
- "Pratik matematik"
- "Kalkülüs pratik uygulamaları"
- eşanlamlı:
- pratik
Examples of using
You need something practical.
Pratik bir şeye ihtiyacın var.
That's not practical.
Bu pratik değil.
You're practical.
Sen pratiksin.