Translation meaning & definition of the word "powder" into Turkish language
Türk diline "toz" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Powder
[Toz]/paʊdər/
noun
1. A solid substance in the form of tiny loose particles
- A solid that has been pulverized
- synonym:
- powder ,
- pulverization ,
- pulverisation
1. Küçük gevşek parçacıklar şeklinde katı bir madde
- Toz haline getirilmiş bir katı
- eşanlamlı:
- toz ,
- püskürtmek
2. A mixture of potassium nitrate, charcoal, and sulfur in a 75:15:10 ratio which is used in gunnery, time fuses, and fireworks
- synonym:
- gunpowder ,
- powder
2. Topçu, zaman sigortaları ve havai fişeklerde kullanılan 75:15:10 oranında potasyum nitrat, odun kömürü ve kükürt karışımı
- eşanlamlı:
- barut ,
- toz
3. Any of various cosmetic or medical preparations dispensed in the form of a pulverized powder
- synonym:
- powder
3. Toz haline getirilmiş bir toz şeklinde dağıtılan çeşitli kozmetik veya tıbbi preparatlardan herhangi biri
- eşanlamlı:
- toz
verb
1. Make into a powder by breaking up or cause to become dust
- "Pulverize the grains"
- synonym:
- powderize ,
- powderise ,
- powder ,
- pulverize ,
- pulverise
1. Parçalanarak veya toz haline getirerek bir toz haline getirin
- "Tahılları toz haline getirin"
- eşanlamlı:
- toz haline getirmek ,
- toz ,
- püskürtmek
2. Apply powder to
- "She powdered her nose"
- "The king wears a powdered wig"
- synonym:
- powder
2. Toz uygulamak
- "O burnunu pudraladı"
- "Kral pudralı bir peruk takıyor"
- eşanlamlı:
- toz
Examples of using
I hate chalk. It leaves powder on your hands.
Tebeşirden nefret ederim. Elinde toz bırakır.
No man can know them, no hunter can shoot them, with powder and lead - Thoughts are free!
Hiçbir insan onları bilemez, hiçbir avcı barut ve kurşunla onları vuramaz. - Düşünceler özgürdür!