Translation meaning & definition of the word "potential" into Turkish language
Türk diline "potansiyel" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Potential
[Potansiyel]/pətɛnʃəl/
noun
1. The inherent capacity for coming into being
- synonym:
- potential ,
- potentiality ,
- potency
1. Var olmanın doğal kapasitesi
- eşanlamlı:
- potansiyel ,
- olasılık ,
- güç
2. The difference in electrical charge between two points in a circuit expressed in volts
- synonym:
- electric potential ,
- potential ,
- potential difference ,
- potential drop ,
- voltage
2. Volt cinsinden ifade edilen bir devredeki iki nokta arasındaki elektrik yükü farkı
- eşanlamlı:
- elektrik potansiyeli ,
- potansiyel ,
- potansiyel fark ,
- potansiyel düşüş ,
- gerilim
adjective
1. Existing in possibility
- "A potential problem"
- "Possible uses of nuclear power"
- synonym:
- potential ,
- possible
1. Olasılıklı olarak var olan
- "Potansiyel bir sorun"
- "Nükleer gücün olası kullanımı"
- eşanlamlı:
- potansiyel ,
- mümkün
2. Expected to become or be
- In prospect
- "Potential clients"
- synonym:
- likely ,
- potential
2. Olması veya olması bekleniyor
- Beklenen
- "Potansiyel müşteriler"
- eşanlamlı:
- muhtemel ,
- potansiyel
Examples of using
Tom made a list of potential problems that we should watch out for.
Tom dikkat etmemiz gereken potansiyel sorunların bir listesini yaptı.
You have potential.
Potansiyelin var.
He is a potential world champion.
O, potansiyel Dünya şampiyonudur.