Translation meaning & definition of the word "potato" into Turkish language

noun

1. An edible tuber native to south america

• A staple food of ireland

synonym:
• potato
,
• white potato
,
• Irish potato
,
• murphy
,
• spud
,
• tater

1. Güney amerika'ya özgü yenilebilir bir yumru

• İrlanda'nın temel gıda

eşanlamlı:
• patates
,
• murphy
,
• spatula

2. Annual native to south america having underground stolons bearing edible starchy tubers

• Widely cultivated as a garden vegetable

• Vines are poisonous

synonym:
• potato
,
• white potato
,
• white potato vine
,
• Solanum tuberosum

2. Yenilebilir nişastalı yumrular taşıyan yeraltı stolonlarına sahip güney amerika'ya özgü yıllık

• Bahçe sebzesi olarak yaygın olarak yetiştirilmektedir

• Sarmaşıklar zehirlidir

eşanlamlı:
• patates
,
• beyaz patates asması
,
• Solanum tuberosum

Examples of using

We ate potato soup.

Patates çorbası içtik.

We ate a potato salad.

Bir patates salatası yedik.

I'd rather peel potatoes with a potato peeler than with an ordinary knife.

Patatesleri sıradan bir bıçak yerine patates soyacağı ile soymayı tercih ederim.

I like potato salad.

Patates salatasını severim.

He likes potato salad.

O patates salatası sever.

On the plate was a piece of chicken, a potato and some green peas.

Tabakta bir parça piliç, bir patates ve biraz yeşil bezelye vardı.

Tom ate half a bag of potato chips.

Tom yarım paket patates kızartması yedi.

Tom is boiling the potatoes to make potato salad.

Tom patates salatası yapmak için patates haşlıyor.

I shouldn't have eaten the whole bag of potato chips.

Patates çipsinin tüm torbasını yememeliydim.

I shouldn't have eaten the whole bag of potato chips.

Bir torba patates kızartmasının hepsini yememeliydim.

The potato ricer, similar to the garlic press, is essential to making lefse.

Sarmısak presine benzer, patates presi lefse ,Norveç patates yemeği, yapmak için gereklidir.

I ate potato flavoured village bread in my hometown, Bolu.

Memleketim Bolu'da patatesli köy ekmeği yedim.

There isn't much nutrition in potato chips.

Patates cipsinde çok gıda yok.

The second course has chickpeas, chicken, meat, sausage and potato.

İkinci tabakta nohut, tavuk, et, sosis ve patates var.

These potato chips are good enough to make you want more.

Bu patates cipsi, size daha fazlasını istetecek kadar yeterince iyi.

I would like steak with a baked potato.

Fırınlanmış patatesle biftek istiyorum.

Medium-rare and a potato, please.

Az pişmiş et ve bir patates, lütfen.

Help yourself to more potato chips.

Daha fazla patates cipsi buyurun.

I like cold potato salad in the summertime.

Yaz zamanı soğuk patates yemeyi severim.