Translation meaning & definition of the word "posture" into Turkish language
Türk diline "posture" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Posture
[Duruş]/pɑsʧər/
noun
1. The arrangement of the body and its limbs
- "He assumed an attitude of surrender"
- synonym:
- position ,
- posture ,
- attitude
1. Vücudun ve uzuvlarının düzeni
- "Bir teslimiyet tavrı takındı"
- eşanlamlı:
- pozisyon ,
- duruş ,
- tavır
2. Characteristic way of bearing one's body
- "Stood with good posture"
- synonym:
- carriage ,
- bearing ,
- posture
2. Kişinin vücudunu taşımanın karakteristik yolu
- "Iyi duruşla dayandım"
- eşanlamlı:
- vagon ,
- taşıyan ,
- duruş
3. A rationalized mental attitude
- synonym:
- position ,
- stance ,
- posture
3. Rasyonelleştirilmiş zihinsel bir tutum
- eşanlamlı:
- pozisyon ,
- duruş
4. Capability in terms of personnel and materiel that affect the capacity to fight a war
- "We faced an army of great strength"
- "Politicians have neglected our military posture"
- synonym:
- military capability ,
- military strength ,
- strength ,
- military posture ,
- posture
4. Savaşma kapasitesini etkileyen personel ve malzeme açısından yeteneği
- "Büyük güçte bir orduyla karşı karşıya kaldık"
- "Siyasetçiler askeri duruşumuzu ihmal ettiler"
- eşanlamlı:
- askeri yetenek ,
- askeri gücü ,
- kuvvet ,
- askeri duruş ,
- duruş
verb
1. Behave affectedly or unnaturally in order to impress others
- "Don't pay any attention to him--he is always posing to impress his peers!"
- "She postured and made a total fool of herself"
- synonym:
- pose ,
- posture
1. Başkalarını etkilemek için etkilenmiş veya doğal olmayan davranmak
- "Ona hiç dikkat etmeyin - o her zaman akranlarını etkilemek için poz veriyor!"
- "Kendini tuttu ve tamamen aptal durumuna düşürdü"
- eşanlamlı:
- poz vermek ,
- duruş
2. Assume a posture as for artistic purposes
- "We don't know the woman who posed for leonardo so often"
- synonym:
- model ,
- pose ,
- sit ,
- posture
2. Sanatsal amaçlar için bir duruş sergileyin
- "Leonardo'ya sık sık poz veren kadını tanımıyoruz"
- eşanlamlı:
- model ,
- poz vermek ,
- oturmak ,
- duruş