Translation meaning & definition of the word "porter" into Turkish language
Türk diline "porter" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
Porter
[Kapıcı]noun
1. A person employed to carry luggage and supplies
- synonym:
- porter
1. Bagaj ve malzeme taşımak için çalışan bir kişi
- eşanlamlı:
- kapıcı
2. Someone who guards an entrance
- synonym:
- doorkeeper ,
- doorman ,
- door guard ,
- hall porter ,
- porter ,
- gatekeeper ,
- ostiary
2. Girişi koruyan biri
- eşanlamlı:
- kapıcı ,
- kapı muhafızı ,
- hall porter ,
- deve kuşları
3. United states writer of novels and short stories (1890-1980)
- synonym:
- Porter ,
- Katherine Anne Porter
3. Amerika birleşik devletleri roman ve kısa öykü yazarı (1890-1980)
- eşanlamlı:
- Kapıcı ,
- Katherine Anne Porter'ın
4. United states composer and lyricist of musical comedies (1891-1946)
- synonym:
- Porter ,
- Cole Porter ,
- Cole Albert Porter
4. Amerika birleşik devletleri müzikal komedi bestecisi ve söz yazarı (1891-1946)
- eşanlamlı:
- Kapıcı ,
- Cole Porter ,
- Cole Albert Porter'ın
5. United states writer of short stories whose pen name was o. henry (1862-1910)
- synonym:
- Porter ,
- William Sydney Porter ,
- O. Henry
5. Amerika birleşik devletleri kalem adı o. henry olan kısa öyküler yazarı (1862-1910)
- eşanlamlı:
- Kapıcı ,
- William Sydney Porter'ın ,
- O. Henry
6. A railroad employee who assists passengers (especially on sleeping cars)
- synonym:
- porter ,
- Pullman porter
6. Yolculara yardımcı olan bir demiryolu çalışanı (özellikle uyku arabalarında)
- eşanlamlı:
- kapıcı ,
- Pulman porter
7. A very dark sweet ale brewed from roasted unmalted barley
- synonym:
- porter ,
- porter's beer
7. Kavrulmuş unmalted arpadan demlenmiş çok koyu bir tatlı ale
- eşanlamlı:
- kapıcı ,
- porter'ın birası
verb
1. Carry luggage or supplies
- "They portered the food up mount kilimanjaro for the tourists"
- synonym:
- porter
1. Bagaj veya malzeme taşımak
- "Yemekleri turistler için kilimanjaro dağı'na kadar gezdirdiler"
- eşanlamlı:
- kapıcı