Translation of "popcorn" into Turkish

Patlamış mısır

IPA : /pɑpkɔrn/

Tom said you like popcorn.

Tom patlamış mısır sevdiğini söyledi.

Tom is in the kitchen microwaving popcorn.

Tom mutfakta patlamış mısır mikrodalgada pişiriyor.

Where's my popcorn?

Patlamış mısırım nerede?

I'll make popcorn.

Patlamış mısır yapacağım.

We're eating popcorn.

Patlamış mısır yiyoruz.

Go make popcorn.

Git patlamış mısır yap.

Tom handed the bowl of buttered popcorn to Mary.

Tom tereyağlı patlamış mısır kasesini Mary'ye uzattı.

Tom took a handful of popcorn from the bowl.

Tom kaseden bir avuç patlamış mısır aldı.

Have you ever eaten chocolate-covered popcorn?

Hiç çikolata kaplı patlamış mısır yedin mi?

Would you like some more salt on your popcorn?

Patlamış mısırına biraz daha tuz ister misin?

This popcorn tastes stale. I wonder when it was popped.

Bu patlamış mısırın tadı bayat. Ne zaman patlatıldığını merak ediyorum.

Tom likes popcorn with lots of butter.

Tom bol tereyağlı patlamış mısırı sever.

Would you like some popcorn?

Patlamış mısır ister misin?

Tom likes the smell of popcorn popping.

Tom patlayan mısır kokusunu sever.

Tom showed Mary how to pop popcorn.

Tom Mary'ye patlamış mısırın nasıl patlatılacağını gösterdi.

Between meals, he usually manages to stow away a generous supply of candy, ice cream, popcorn and fruit.

Öğünler arasında genellikle bol miktarda şeker, dondurma, patlamış mısır ve meyve saklamayı başarır.

I bought myself this superfast popcorn machine as a Christmas present.

Kendime bu süper hızlı patlamış mısır makinesini Noel hediyesi olarak aldım.

I bought two bags of popcorn.

İki torba patlamış mısır aldım.

Pour melted butter over the popcorn.

Patlamış mısırın üzerine eritilmiş tereyağı dökün.