Translation meaning & definition of the word "poorly" into Turkish language
Türk diline "zavallı" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Poorly
[Kötü]/purli/
adjective
1. Somewhat ill or prone to illness
- "My poor ailing grandmother"
- "Feeling a bit indisposed today"
- "You look a little peaked"
- "Feeling poorly"
- "A sickly child"
- "Is unwell and can't come to work"
- synonym:
- ailing ,
- indisposed ,
- peaked(p) ,
- poorly(p) ,
- sickly ,
- unwell ,
- under the weather ,
- seedy
1. Biraz hasta veya hastalığa yatkın
- "Zor hasta büyükannem"
- "Bugün biraz rahatsız hissediyorum"
- "Biraz tepeli görünüyorsun"
- "Kötü hissetmek"
- "Hastalıklı bir çocuk"
- "İyi değil ve işe gelemiyor"
- eşanlamlı:
- hasta ,
- isteksiz ,
- zirve(p) ,
- kötü(p) ,
- hastalıklı ,
- keyifsiz ,
- hava altında ,
- tohumlu
adverb
1. (`ill' is often used as a combining form) in a poor or improper or unsatisfactory manner
- Not well
- "He was ill prepared"
- "It ill befits a man to betray old friends"
- "The car runs badly"
- "He performed badly on the exam"
- "The team played poorly"
- "Ill-fitting clothes"
- "An ill-conceived plan"
- synonym:
- ill ,
- badly ,
- poorly
1. (`ill' genellikle birleştirme formu olarak kullanılır) fakir veya yanlış veya tatmin edici olmayan bir şekilde
- Iyi değil
- "Hassas bir şekilde hazırlanmıştı"
- "Eski dostlara ihanet etmek bir adama yakışmaz"
- "Araba kötü çalışıyor"
- "Sınavda kötü bir performans gösterdi"
- "Takım çok kötü oynadı"
- "Uygun kıyafetler"
- "Düşünülmemiş bir plan"
- eşanlamlı:
- hastalık ,
- kötü
Examples of using
Tom did poorly on the test.
Tom testte kötü şekilde yaptı.
I handled it poorly.
Onu yetersiz şekilde idare ettim.
It ended poorly.
Kötü sona erdi.