Translation meaning & definition of the word "pool" into Turkish language
Türk diline "havuz" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
Pool
[Havuz]noun
1. An excavation that is (usually) filled with water
- synonym:
- pool
1. (genellikle) suyla dolu bir kazı
- eşanlamlı:
- havuz
2. A small lake
- "The pond was too small for sailing"
- synonym:
- pond ,
- pool
2. Küçük bir göl
- "Göl yelken açmak için çok küçüktü"
- eşanlamlı:
- havuz
3. An organization of people or resources that can be shared
- "A car pool"
- "A secretarial pool"
- "When he was first hired he was assigned to the pool"
- synonym:
- pool
3. Paylaşılabilecek kişi veya kaynakların organizasyonu
- "Bir araba havuzu"
- "Bir sekreterlik havuzu"
- "İlk işe alındığında havuza atanmıştı"
- eşanlamlı:
- havuz
4. An association of companies for some definite purpose
- synonym:
- consortium ,
- pool ,
- syndicate
4. Belirli bir amaç için şirketler birliği
- eşanlamlı:
- konsorsiyum ,
- havuz ,
- sendika
5. Any communal combination of funds
- "Everyone contributed to the pool"
- synonym:
- pool
5. Fonların herhangi bir ortak kombinasyonu
- "Herkes havuza katkıda bulundu"
- eşanlamlı:
- havuz
6. A small body of standing water (rainwater) or other liquid
- "There were puddles of muddy water in the road after the rain"
- "The body lay in a pool of blood"
- synonym:
- pool ,
- puddle
6. Küçük bir ayakta su (yağmur suyu) veya başka bir sıvı kütlesi
- "Yağmurdan sonra yolda çamurlu su birikintileri vardı"
- "Vücut bir kan havuzunda yatıyordu"
- eşanlamlı:
- havuz ,
- gölet
7. The combined stakes of the betters
- synonym:
- pool ,
- kitty
7. Bahisçilerin birleşik bahisleri
- eşanlamlı:
- havuz ,
- kedicik
8. Something resembling a pool of liquid
- "He stood in a pool of light"
- "His chair sat in a puddle of books and magazines"
- synonym:
- pool ,
- puddle
8. Sıvı havuzuna benzeyen bir şey
- "Bir ışık havuzunda durdu"
- "Koltuğu bir kitap ve dergi su birikintisine oturdu"
- eşanlamlı:
- havuz ,
- gölet
9. Any of various games played on a pool table having 6 pockets
- synonym:
- pool ,
- pocket billiards
9. 6 cepli bir bilardo masasında oynanan çeşitli oyunlardan herhangi biri
- eşanlamlı:
- havuz ,
- cep bilardo
verb
1. Combine into a common fund
- "We pooled resources"
- synonym:
- pool
1. Ortak bir fonda birleşin
- "Kaynakları bir araya getirdik"
- eşanlamlı:
- havuz
2. Join or form a pool of people
- synonym:
- pool
2. Bir insan havuzuna katılın veya oluşturun
- eşanlamlı:
- havuz