Translation meaning & definition of the word "polite" into Turkish language
Türk diline "kibar" kelimesinin çeviri anlamı ve tanımı
English⟶Turkish
Polite
[Nazik]/pəlaɪt/
adjective
1. Showing regard for others in manners, speech, behavior, etc.
- synonym:
- polite
1. Başkalarına görgü, konuşma, davranış vb.
- eşanlamlı:
- nazik
2. Marked by refinement in taste and manners
- "Cultivated speech"
- "Cultured bostonians"
- "Cultured tastes"
- "A genteel old lady"
- "Polite society"
- synonym:
- civilized ,
- civilised ,
- cultivated ,
- cultured ,
- genteel ,
- polite
2. Tat ve tavırlarda arıtma ile işaretlenmiştir
- "Ekici konuşma"
- "Kültürel bostonlular"
- "Kültürel tatlar"
- "Genç yaşlı bir kadın"
- "Kibar toplum"
- eşanlamlı:
- uygar ,
- kültürlü ,
- işlenmiş ,
- nazik
3. Not rude
- Marked by satisfactory (or especially minimal) adherence to social usages and sufficient but not noteworthy consideration for others
- "Even if he didn't like them he should have been civil"- w.s. maugham
- synonym:
- civil ,
- polite
3. Kaba değil
- Sosyal kullanımlara tatmin edici (veya özellikle minimum) bağlılık ve başkaları için yeterli ancak dikkate değer olmayan bir değerlendirme ile işaretlenmiştir
- "Onlardan hoşlanmasaydı bile medeni olmalıydı" - w.s. maugham
- eşanlamlı:
- sivil ,
- nazik
Examples of using
Tom seemed polite enough to me.
Tom bana karşı yeterince kibar görünüyordu.
I'm just being polite.
Sadece nazik oluyorum.
Tom tried to be polite.
Tom kibar olmayı denedi.