On the table, there was a plate with three fried eggs on it.
Masanın üzerinde, üzerinde üç tane kızarmış yumurta olan bir tabak vardı.
Do you remember your license plate number?
Plaka numaranı hatırlıyor musun?
Do you know your license plate number?
Plaka numaranı biliyor musun?
Tom told his son that he had to eat everything that was on his plate.
Tom oğluna tabağındaki her şeyi yemesi gerektiğini söyledi.
Tom shoved his plate of food toward Mary.
Tom yemek tabağını Mary'ye doğru itti.
Tom put the plate of sandwiches on the table in front of Mary.
Tom sandviç tabağını Mary'nin önündeki masaya koydu.
Tom put the eggs on a plate.
Tom yumurtaları bir tabağa koydu.
I ate everything on the plate.
Tabaktaki her şeyi yedim.
Where is my plate?
Tabağım nerede?
On the plate was a piece of chicken, a potato and some green peas.
Tabakta bir parça tavuk, bir patates ve biraz da yeşil bezelye vardı.
Tom ate everything on his plate.
Tom tabağındaki her şeyi yedi.
Tom cut off a piece of meat and put it on his plate.
Tom bir parça et kesti ve tabağına koydu.
Tom wrote down the license plate number.
Tom plaka numarasını yazdı.
The young couple ate off the same plate.
Genç çift aynı tabaktan yedi.
The only thing on the table that I normally wouldn't eat is that stuff on the yellow plate.
Masada normalde yemeyeceğim tek şey sarı tabaktaki o şey.
The boy pushed his plate away.
Çocuk tabağını itti.
If the metal plate terminal of the game cassette is dirty it may be difficult for the game to start when the cassette is inserted into the game console.
Oyun kasetinin metal plaka terminali kirliyse, kaset oyun konsoluna takıldığında oyunun başlaması zor olabilir.